4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2669
Okunma

Buda Mardin’den kaldı,
Tarçınlı kaçak çaylar demliyorum hep
Gece gündüz içiyorum,
Bu sızılı karışımı
Mardin düşüyor aklıma içtikçe,
Bir şölen yeri oluyor zihnim,
Işık ortaya çıkarıyor taşyürekteki simgeleri…
Safranlarla çevrili,
O Süryani manastırı geliyor aklıma
Bir kız vardı yukarda,
Odasının bin yıllık taş duvarlarını,
Aramca şarkılarla inleten bir kız,
Ne kadarda içliydi sesindeki ezgi
Oraların Derinden gelen kokusunu,
İçimde hissediyorum
Mardin’de Geceleri,
Nargilelerin marpucuna dolanır zaman
Mezopotamya ovası,
Karanlık ama ışıltılarla dolu bir deniz olur
Suriye nin ışıkları gözükür,
Uzakta kalmış akrabaların yüzleri gibi berrak ışıklar
Mardin, inancın şiirinin taşa nakşedildiği,
O kadim kent
Ellerin şaklaması ile takla atan,
O mağrur güvercinler
Dar taş sokaklarında,
O bitmek bilmeyen çocuk çığlıkları
Mardin, tarihin ince tül perdesi
Soysuz savaşların soylu tanığı Mardin
Bakar durur Mezopotamya ovasına
Tutar doğu yollarını, Mardin…
16 ağustos 2008
Mardin dönüşü istanbulda…
5.0
100% (1)