8
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2382
Okunma
c.
Gölün durgun sularında,
Çin yelpazesi gibi nazlı
Ve uyuşuk hareketlerle
Dolanıp duran balık;
Umurunda değil dünya!
Ne kavga, ne kalabalık..
Yosunlar üstünde, kayalıklarda gezer
Etraftaki inciye, mercana bigâne
Ses ritmine ve ışık oyunlarına hayran
Ve koyu bir türkü tutkunu!
Duyar ya inleyişlerini sabah, akşam
Kamışlara doğru yüzer
(halbuki sığ sularda bela,
karışık yerlerde zulüm,
sıklıkta sıkıntı.. kol gezer!)
Böyle gel-gitlerle geçerken günleri
Alışılmış, kendiliğinden
Günün birinde bir değişiklik,
Gölün durgun sularında farklı bir şey görür
Gök pırıltılı, zarif bir nesne;
Alabildiğince alımıyla gel gel eder
Ve farkında olmadan balık
Ona doğru gider..
Görür ki, ekseri göl cemaati
Ona ulaşmak ve sahiplenmek hevesinde
Ne eksiklik var kendisinde!
Mademki bu bir yarıştır,
En önde varmak gerek!
Ve balığın güvendiği talimli yüzgeçleri
Onu ilk önce eriştirecek..
Düşer kimsenin bilmediği yollara
Özel yüzgeç hareketleri
Ve denenmemiş akıntıları kullanır
Varıp, yapışır hevesle
Yutar zokayı;
Temelli yakalanır
..
Bundan sonrası karma karışık
Öyle ya! “sudan çıkmış balık”
d.
Üç-beş bodur bitkisiyle
Az yeşilli sarı düzlüklerin
Boz kıvrımları ve küçücük yokuşu
Himalayalar gibi durur!
Kan-ter içinde geçer hayat mücadelesi
Diker başını yukarı aval aval!
Ve bilmeden ne yaptığını devekuşu
Sağa sola koşuşturur
...