1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1819
Okunma

Koşuyor ellerim, gözlerim; yalnız ayaklarım kırık
Kuyulara atılan bedenlere sıkışmış, ölüm sancısı
Gören dizlerimde, tırnaklarımda, oynuyor şaman dansı
Ve gece,- kapalı gözlere kelepçesiz bir hülya sunuyor
Şeytanın doğduğu geceleri harabe eden bu hülya adına
Enasır-ı erbaa bedenimden çıkmış, aşkını anlatıyor cihana
Cihan yangın yeri cihan toz fırtınası cihan sel olmuş ve soluksuz
Yedi düvele mal olmuş bir dil mektebi kuruluyor sokak sokak
Hangi bedende peyda oldu bilinmezlik sefaleti
Ve cihanı soysuzca kurutan bu aşkı hangi âmâ diriltti
Lanetlerin tünediği kâfirler mezarında doğan kim ki
Saldı cihana böylesi ayyaş bir sevda böylesi çılgın bir hülya
Kepçelenmiş kazan gibi ruhlar kusuyor sevdalarını
Leyla kaynıyor, Kerem, bir yanda kıskanç Fuzuli
Atıyorlar peygamberin aşkını, taşsa da kazan kaynıyor
Her yan çığlık ve her süvari kalbindeki Dulsinea’yı
Vatan aşkına bedenini sunan şehitler, atıyor sevdasını kazana
Lakin değil bunların hiçbiri cihanı parçalayan sevda
Tüm cihan bir dil parçası, iki harfli bir ejderhayken
“Bilinmez hangi ah’ın felekleri geçip aşkı sunacağı Süphan’a”
5.0
100% (1)