8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1658
Okunma
Hep uzaklara seslenişim
Adıma bir öykü hesap eder karanlık ve hoyrat ağaçlar ardınca
Nasıl gezinirse
Sessizce bir derin rüzgâr
Bahtımı tokatlarım her esneyişimde yüzüme
Gelir ikindi gelir sabah
Ben ansızın geceleri düşlerim
Bir yanım yıkık kalır söylenesi..
Daha dün gibiydi
Duyduğum bir çocuk düşüne konan sayıklama gibiydi acınılası
Tepelerden eserdi yüksek seslerin yankısı
Bazen en işlek caddelerinde gördüğümde olmuştu
Sırtında yeşil tonlu parlayarak gezinen demirler
Bana yetim şarkısı sunmuştu
Adımıza çok bildiğimiz Türkiye layıktır layık kalacak
Bir Kızılay semtinin bahtına düşmüştü yine
Pop star adayının yüreğinde dinmez şarkısı....
Karlı tepelerin gizemini köylüler bilir
kim otlarsa yeni doğmuş kuzuları bir dere kenarında yeşil
duymuşsa derenin ıslak sesini güneşten parlak
birde gelip konduysa diline yaban türküsü
bir oturup bir kalkarak aldırmaksızın kayanın yüce kara zeminine
ıssızlığın ketum ortamında elinde kaval yanı başında bir dost ki ölümüne uzun pençeleri
masum gözleri kadar canavar
eşim aşım türküm
memleketim üzerinde gezinir gibi
gökyüzünden parmağımdaki yüzüğü çalacak kadar
uyduları hakim kahrolası
gelirler kapıya ölüm gibi
lafım ona dostlar!..
son celseyi kim açar
katipler hangi koyda bekler denizin yanışını
son ahkamı kim keser adıma hiç yakışmayan
mendili kim örter yüzümüze bir nisan ikindisi henüz bitmeden bahar
söyleyin konuşun be dostlar
daha ne kadar gelecek kapınıza sabah
bir gün ki gelir güneşini yitirmiş ellerinde tarif edemediğiniz
muştu
yalnızlık sökün eder ruhunuza
sizi korkunuz bekler
bir gece yarısı
öksüz ve yetim sizsiz başlayan bir ikindi üstü
tanış dostlarınız uğrar mı o zaman odalarınıza ..