8
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1458
Okunma
Dedim ya; gazoz benzeri içimliydi
Köyümün suyu.
Hem suyundan, hem huyundan feyz alınır
Öyle bir su’dur ki,
Ne çarşıda satılır, ne pazarda alınır.
Köyümün bir dellek hasanı vardı:
Ona bazen dellek,
Bazen de, deli Hasan derledi.
Çok gün görmüş atılgan, yiğit adamdı,
Seferi birlik günlerini,
“Kaç - kaç” zamanlarını,
En iyi o bilir ve anlatırdı.
Dellek Hasan çarpana incirlerini severdi.
İnceydi, zayıftı, üstelik de romatizmalı.
“Hele ver yeğen şu çarpana’ lardan,
Devadır, diyor senin ninen,
Benim canım ablam, Emine Durdu kadın,
Bilgili kadındır… hem de otoriter,
İsterse hepimize taş taşıtırdı
Emine Durdu kadın” derdi.
Hep görürdüm; ninem ona çıkışır,
“Ulan Hasan! Dellek Hasa, deli Hasan!
Hep ölüyorum dersin ölemezsin!
Üstüne kalın bir şey giymezsin…
Hep çarpanlardan şifa umarsın,
Helal - hoş olsun, esirgediğimden değil,
Dermanını çarpana’lardan ararsın da,
Romatizmalarının bir çaresine bakmazsın.
Bak şu ayağındaki beyaz şalvara,
İncecik, birde topuklarına inen
Tepeden tırnağa sızlar romatizmaların
İyisi mi, erkenden çaresine bak…
Sonra indiriverir yatağa, Hasan oğlum!
Hiç ummadığın zamanda ölüm gelir;
Ne olduğun, nasıl geldiğini, anlayamazsın." derdi
“Kemal Polat – Maltepe / İst.”
Çarpana incirleri : Romatizma hastalığına, agız aftlarına iyi gelen dlimli bir incir türü
5.0
100% (5)