0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1214
Okunma
şimdi gidiyorsun bilmediğim yerlere
ardına bakmaksızın yürüyorsun
bilmediğin diyarların içinde
yalnızlığa el salllalıyorsun
oysa bilmediğin ve görmediğin
görmek isteyipte bakamadığın ...
belini bükmüşssün doğrulunca yüreğin boşluğa
ve ızdırap dolu saatlere dalmışssın
kendine hakim olamadığın anlarda
düşünceler beyninde sulanıyor
yağmurun bulutlarından kopup dala düştüğünde
canlanan sonbahar yaprağına dönüyorsun
elveda düşlere diyemeyecek kadar körleşmiş yüreğin
sevgi damlacıklarında kendine gelen yüreğin
bazen taş yüreğini alıp alıp
sonsuzluk rüzgarlarına takar
etrafta sessizlik hakim olur
içinde duyguların kıpırdamaya başlar
ve görmek istediğini kaybetmek istemessin
bu saf saatlerdir seni bir anda alı koyan belki de..
gel diyecek kadar yüreklenen yüreğim
sana koşmak istercesine gider
yüzümdeki gözyaşlarım ve sözlerimdeki sitemler
kaderimdeki çaresizlik ve içimdeki hıçkırıklar
bir anda sessizliğe bürünürler
çünkü senli anlardır bunları sessizliğe bürüten.
bir yalnızlık kadar acıdır aşkın
ama mutlaka uğrayacağım en güzel duygudur aşkın
ve anladım artık kendimdeki duyguların seyirini
dalıp gğittiğim ufuklardan beterdir divane gönlüm
unutamam seni herşey bitmez çünkü
kaldığımı yerden hızlıca devam etmiştir herşey
peki şimdi yine mi gidiyorsun
hayır aslında gidemessin....