ASIRLIK SEVDA

İbrahim’in ateşi, yakamazdı bu kadar
Gözlerin gözlerimi, yaktığı zaman gibi
Göklerden bora yağsa, yıkamazdı bu kadar
Züleyha’nın Yusuf’a baktığı zaman gibi

Geceler sabahlara gözyaşları dökerken
Sevdanın bayrağını aşk burcuna dikerken
Ferhat gibi dağları temelinden sökerken
Kör oldum, Yakup’un yaş, döktüğü zaman gibi

Sevdayı biriktirip, umutla bakan neydi
Anıları saklayıp, maziye akan neydi
Kor düşüp ateşlerde, kalbimi yakan neydi
Yanardağdan lavların aktığı zaman gibi

Ardına hiç bakmadan, durmuyor zaman neden
Uludağ’ın başından kalkmıyor duman neden
İbrahim’in ateşe, atıldığı an neden
Nemrut gibi zalimden, bıktığı zaman gibi

Dert üstüne dertlere acıya zam elli yıl
Eklendikçe çoğaldı bitmedi tam elli yıl
İdamlık mahkûm gibi ağlarken gam elli yıl
Boynunda ki ilmeği çektiği zaman gibi

Muzaffer TEKBIYIK