Özlüyorum memleketimi

Havasını ,suyunu, toprağını,

Sabahın seherinde tarlalara giden

Ninelerimizi dedelerimizi özlüyorum

bir başkadır benım memleketim

Elmasına mişmişine hele o buz gibi suyuna

Hasretim yoluna izine

Özlüyorum malatyam seni



Sabahın ılk saatlerınde çalışan tıraktör seslerini

Hele at arabalarının insanın içini okşayan güzel
sesini
Annemin ocak başında yaptıgı bazlamayı özledim

KÖYÜMde pınarda akan serin şırıl,şırıl suyunu^

koca çınarın altında demlenen isli çayı özledim

kocaman bir sofra çocuklar etrafında

koşuşurlar çok özledim MALATYA`M seni

gözlerimiz dumanda acıyıp ıslanarak göz yaşlarını

özledim

Babamın iş dönüşünü beklemek

camdan dışarı bakıp cocukların oyunlarını özledim

Kışını özledim diz boyu yagan karını

Karın içinde yuvarlanarak okula giden cocuklar



kımının ayagında ayakkıbısı yok

kımın uzerınde gıyecek bır paltosu

üşüyerek tıtreyerek okula giden cocukları özledim

benmi benimde yoktu ayagımda ayakkabım

sırtımda gıyecek paltom olsun ama yınede çok özledim



MALATYA`M seni
kavak köklerinde mantarını daglardaki kengerini

çirişini
narpuzunu yemlığini mis gibi kokan yeşil çimenini

özledimm
akşam olunca kimi zaman sesizliğini
^

kimi zamansa kulakları tıkıycak kadar avazınca cıkan


sesini özledim
barajın suyu derin gölgesi hele o dibe vuran kıpır kıpır

balıklarını
taşı taş ustune koyup bır ısli ateşin yukseklerde

savrulmasını
Rüzgar vurunca üşüyen her yanımı özledim

Rüzgardan savrulan bugday tarlasını

damlarda kuruddugumuz tarhanasını herşeyini özledim


Nigar Aksoy (kartanesi)