Gelirim demiştin dün akşam üstü;
Gelmedin….
Asılmış yüzümde kurşuna dizilirken
Hasretin….
Vuruldu gözyaşlarım bir yalancı sevdaya…

Değdi mi bari…

Habersizim….
Habersizsin sensiz geçen
Küf dolu akşamların
Dudaklarıma kondurduğu nikotin kokusundan
Habersizsin
Ayrılığın yaptığı düğün-bayramdan…
Yasa düştü yüreğim….
Matemlerde sessiz kalan Merhabalarım…
Giderken bir dağı devirdin üstüme
Üstelik gözlerime baka baka

Değdi mi bari….

Nedir bu bendeki senin tarifi…
Yıllar süren yorğunluğumun molası gözlerin
Hep sakındığın
Hep uzakta duran ellerin mi?
Ben miyim başlayıp bitiren ansızın
Ah…..
Yüreğimde derin sızın…
Ve ben köhne bir meyhanenin
Köhne bir köşesinde….
Bu akşam dolaşıyorum bütün meyhanelerini
Sensizken karanlığa gömülen şehrin
Öldürürken damla damla

Değdi mi bari….

Gelişlerin her seferinde
Elvada taşıyor sanki buram buram
Hasret kokan….
Alışmalı sensizliğe
Alışmalı evet…
Yuvasından düşen bir serçe misali
Yağmur altında kalmış bir kedi yavrusu
Annesini kaybetmiş bir kuzu gibi…
Taş gibi…..

Değdi mi bari….

Git…..
Geldiğinde almıştım veda busemi
Gözlerinden….
Yalanda olsa belki dedim
İnandım bile bile…

Değdi mi bari…..

“Geldiğinde dokunma hiç bin yemin edeceğim
Ne vakit geldim dersen bu şehirden gideceğim!..”

Ali ALTINLI – 01/07/2009
Saat: 01:00