10
Yorum
0
Beğeni
4,9
Puan
2145
Okunma
Ayak seslerinden tanırım O’nu
Öyle adımlar atar ki
Kösele ayakkabısını her yere vuruşunda
Bir yalnızlık şarkısı besteler…
Saçı sakalına karışmış
Umurunda bile değil
Belki de anlaşamadığı tek kişi
Mahallenin berberi
Ceketinin yamaları bile garip
Sanki üzerindekiler
Çekilmez dertlerinin
Etiketleri…
Mert adamadır O
Ne, karı kıza bakar
Ne de, laf atar
Ne çok konuşur
Ne de, kahvede dedikodu yapar
Tüm akşamların hüznünü
Yüreğinde toplar…
Adı Osman
Sokak lambalarının sadık dostu
Kaldırımların gece bekçisi
Cebinde kuruş bulunmaz
Tek sermayesi
Ağzından düşürmediği, maltepesi…
Geçen bir meyhanede karşılaştık
Önünde kocaman bir masa vardı
Masasında da iki kadeh
Bir de, otuz beşlik rakı şişesi
Belli ki, gelecek birini bekliyordu
Yerindeydi neşesi…
Anlayamadım sırrını
Yalnız mısın dedim
Başını kaldırdı
Kanlı gözlerini duvara çiviledi
Yok akşamcı dedi
Tozlu masasına baktım
Kendinden başka kimse yoktu
Boş verircesine bir gülümsemeyle
Gelecek ahbap
O gelecek dedi
Ne zaman dedim
Hemen şimdi
Üçüncü şişenin sonunda…
Adı Osman
Soyadı önemli değil…
Ömer Osman AVCI
5.0
89% (8)
4.0
11% (1)