3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1361
Okunma
Dedim yâr hanesinden seyre dalsam âlemi
Baktım gülizarında gezebilmek imkansız
Mavi miydi unuttum ey yâr kalbinin sesi?
Gönlü gökkuşağına çizebilmek imkansız
Bütün şarkılar suskun notalar boyun eğmiş
Dağ ölü, deniz yorgun sanki musibet değmiş
Rahmet beklerken yer gök dallarına pür yağmış
Üzgün… bahtiyar mısın sezebilmek imkansız
Bir zamanlar gönlümde Sina’ daki tur idin
Gözlerimdeki tufan dört kitapta sır idin
Kusur, edep, arımı zemzem ile yur idin
Ser-çeşme boz bulanık süzebilmek imkansız
Dağ gibi bir yüreğin yılkıda kalmış atı
Sarsılmış gönül evi yıkılmış istinadı
Cep delik, cepken delik döktük mücevheratı
Tel kırık, inci noksan dizebilmek imkansız
Gölge düşmüş göremem gönül haritasını
Yaban otlar bürümüş sarmış her kıtasını
Rafa kaldırmış ruhu baş etmiş metasını
Kör şeytanın işini bozabilmek imkansız
Gözlerinde ki keder çektiğin bunca acı
Yüreğinde bengi iz sol yanında ki sancı
Neden her şey toz duman neden her yüz yalancı?
Cümle yollar kördüğüm çözebilmek imkansız
Talep et derde deva hezen olsam ruhuna
Rahmet gibi dökülsem ziya olsam rah-ına
Bir arzuhal yolladım O gönüller şahına
Bu kaderi sil baştan yazabilmek imkansız
5.0
100% (1)