19
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
3090
Okunma
Uçsuz bucaksız Sahra: - Nerede hilâl kaşlım?
Çölü firdevsleştiren dilber-i rânâ’m nerde?
Dalgın bakışlarıyla dalar mı gözü yaşlım?
Söyle! Buğulu gözlü; cân-ı müstesnam nerde?
Nerde kıble-i bülbül, nerde gül-ü gülizar?
Efsunlu nazarıyla alıp götüren nerde?
Nerde sultan-ı gönül, nerde mahbube-i yâr?
Söyle! Tek kelâmıyla hüznü bitiren nerde?
Sahra! Sen ki: Çöllerin efsanevî atası;
Bana esrarı anlat, çözüp de anlayayım
Nasıldı o ahûnun yüreği ihâtası?
Sen anlat, ben dertlenip; sizinle ağlayayım
İçimde büyüttüğüm sevda-i devâsanın
Her zerresi dünyayı fersah fersah kuşatır
Bende saklı Leylâ’ya özel olan kıssanın
Kitabesi yakılsa binlerce aşk yaşatır !