Suskun baharlar karşılamıştı yüreğimi yüreğinde.
Çiçekler sahtemiydi ne.
Ne bir kuş sesi vardı ne börtü böcek.
Kelebekler hiç doğmamış olmalı.
Rüzgarlar yaratılmış tanrı tarafından,
Ama dertli dertli ha delirdi delirecek.

Bir garip dünyaydı yüreğin.
Dili ecnebi.
Huzur yabani.
Mutluluk dar ağacı misali.

Bunca yol bunca eziyet nafilemiydi.
Bu yorgunluğa değmez miydi.
Dilenmekle verilmiyordu gülücükler.
Her gece zindandan kara ,
Kar etmiyordu inlemeler.

Gece yatsan vurur örselerdi serdiği yataklar,
Uykusuzda olmuyordu ki sabahlar.
Ölümsüz bir sevda beklentisi ve birazda mutluluk eklentisi,
Gelmezdi bütün bunlar ağlıyorken duygular.

Gülmedim be,
Bir gün olsun gülmedim yüreğinde.
Çekilecek kaç çeşit çile varsa çektim.
Hadi bunları da geçtim.
Yüreğine hep eldim.

Aslında bir hicretti sana gelişim.
Yuvasız yurtsuz değildim de hani.
Sürgün yemişti yüreğim yüreğine.
Bir bakışın bağlamıştı beni yollara
Sahip olamadım yüreğinde bir karış toprağa.

Anladım beyhude düşmüşüm yollarına.
Ne bir adım ne bir çile değmezmiş aşkına.