Seferberlik türküsüyle uyandık, Şanlı tarihimizi şerefle andık, Ta Hicazlara, Yemenlere uzandık, Atları koşturduk, susuz çöllerinde, Ördekleri yüzdürdük, derin göllerinde.
Artık Yemen’e gidenimiz yok, gelenimiz de İslam sancağını dalgalandıracak bedenimiz de Topraklarımız ise koparılmış, benliğimizden, Her birimizi sıyırıp atmışlar, kimliğimizden…
Cezayir, Tunus, Mısır, Katar, Yemen, Lübnan, Umman, Batı Trakya, Çeçen, Irak, Kafkasya, Azerbaycan, Afganistan, Kuveyt, Arnavutluk, Rodos, Pakistan, Ürdün, Filistin, Makedonya, Arabistan, Kırım, Kosova, Suriye, Habeşistan, Girit, Kıbrıs, Adalar, Doğu Türkistan… Saraybosna’mız, ağlayan bir yara olmuş, Bütün İslam yurduna ise ecnebiler dolmuş, Ecnebiler bizi kovmak istiyor toprağımızdan, Anadolu’muzu koparmak istiyor bağrımızdan…
Sevgili Yemen, seni asla unutmadık, Suyunu içtik, çöllerini adımladık, Yıllarca kardeşlerimizi selamladık, Zaman zaman, hep beraber ağladık, Gönlümüzü, sevgimizi sana bağladık. Kardeşliğimizi ayıran hainler utansın, Sen, ümmetin yüreğinde can vatansın. Kalbimiz, tek yürek olup parçalanmasın, Hain ellerde artık yüreklerimiz yanmasın…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Cennetmekan Abdülaziz Han Hazretlerinin Saltanatı zamanında Asirli İbn Ayizin isyanı ve Asirlilerin Hadideye ye kadar gelmesi üzerine bir Tümen hazırlanarak 1287 de, Yemene sevk olunmuş ve Yemenin bugün elimizde bulunan yerleri kontrol altına alınmış idi. O günden, bu güne kadar kırk seneye yakın bir zaman geçti. Bu müddet zarfında, Yemende bulunan altı milyon Müslüman’ın mevcudiyetinden istifade edemedik. Ve bu büyük kıtanın gelirinden dahi istifademiz olmadı. İstifadeden vazgeçtik, Yemen evladı vatan için katledilmeye başlandı. Ve Devlet hazinesi için dahi büyük, büyük zararlara yol açtı. Yemene giden kişilerin yarısı geriye dönmüyor. Kırk sene zarfında yemene giden kişilerin, toplanarak memleketlerine dönme bahtiyarlığına nail olabilenleri çıkarırsak, yüz bin ve belki daha fazla kişi geriye kalır ki, Bu mevcudun katledilip gömülmesine sebebin yemen olduğu gözümüze müthiş bir şekilde çarpar. Bu gün Yemenin yıllık gelirinin bir kuruşu dahi İstanbul’a gelmediği gibi, mahalli idarenin dahi ihtiyacını gidermeye dahi kafi gelmiyor. Kişilerin sevki esnasında ve değiştirilmesinde Vapur, yiyecek, kanal akçesi gibi masrafları nizamiye hazinesi karşılıyor. Ordunun giyeceğini, hastalıklarını, araç gereçlerini,cephanesini İstanbul gönderiyor. Zabitinin siparişlerini ve askerin değiştirilmesi esnasında ve subayının kıta kuvvetleri için istenilen maaşların yerine, ancak verilebilen hususi senet vilayetlere ve nizamiye hazinesine gönderiliyor. Ordunun iaşe temini ve terfi (2cibaşı sayfa)için hemen her sene yetmez miktarda akçe ve erzak gönderilerek,yardım ediliyor. Bir kaç senede bir dehşetli surette çıkan karışıklık üzerine, ayrıca gönderilen kuvvet yüzünden,çıkan masraflar dahi diğer zararların toplamına ilave olunur ise, Yemenin bugün neye mal olduğu açık bir şekilde ortaya çıkar. Bu büyük fedakarlıklara rağmen, elde edilen netice ise maksadımıza uygun bir neticeye ters olduğunu uzunca saydığım durumu ispata kafidir. Bu gün Yemende ancak kuvvetimize istinaden oturabiliyoruz. Ve oturabilmek içinde bir nispet oranında ordumuza takviyeye mecbur oluyoruz. Bu halin devamı zor ve mümkünü olmayan bir nokta var. Oda, Acaba ettiğimiz fedakarlıkları ve masrafları yolunda mı? Etmiyoruz. Veyahut etmesini mi? bilmiyoruz. Bu emekleri, bu paraları yolunda sarf etsek Yemenlileri ordumuza ve yemen hazinemize yardım eden bir hale koyabilir miyiz? Bu düşünceye, bu soruya? Evet cevabını vermek ve Yemen meselesini tam olarak açmak maksadıyla bu eseri hazırladım. Yemende bulunduğum iki senenin bir kısmını ordunun sevkini temin için Hadide de, ve diğer kısmını dahi tümenin ıslahı ile beraber ayaklanma merkezi olan kafletül üzeyire kadar sıkıntılarla devam eden ve yedi ay süren askeri harekatta geçirdim. İfadem, gözlemlerim, tektiklerimle aynıdır. Harp ettiğimiz yerlerin ve geçtiğimiz yolların haritalarını dahi o sıralarda yanımda bulunan Mülazım (Üsteğmen) Salih efendi merhuma çizdirmiş, savaş olaylarını kayıt yapmış idim. Büyük fedakarlıklarla ve bir çok arkadaşımızın kanı pahası olarak 314 de yatıştırılan ayaklanmanın hareket şeklimizi ve alınan tedbirleri unutulmaya terk etmektense , belki gelecektekilerin istifadesine lazım olur diyerek bu eseri meydana getirmeye gerek gördüm. Ve adı geçen haritaları dahi ilave eyledim. Bu eserin yayınına cesaretlendiren ikinci sebepte bu düşüncemin tesiridir. şiir güzeldi ama yukardaki yazı çevirmiş olduğum kitabı yazan osmanlı mirlivalarından rüştü efendinin hatıratının önsözüdür...ve yemende olan olaylar ve katledilen osmanlı askerini ve yemen olaylarını anlatmaktadır.... yukarıda ismini zikrettiğiniz ve zikr etmediğiniz bir çok devletler osmanlıya bu şekilde ihanet etmişler ve hala bu ihanetlerinin cezasını çekmekteler....bilgi babında buraya bunuilave etmek istedim... selam ve saygılar...
DEĞERLİ ÜSTAD ARAŞTIRMANI BÜYÜK BİR MENMUNİYETLE OKUDUM VE ÇOK MENMUN OLDUM BÖYLE BR ARAŞTIRMA YAPTIĞINIZ İÇİN SİZİ TEBRİK EDİYORUM VE SELAM SAYGILARIMI SUNUYORUM...
DEĞERLİ ÜSTAD ARAŞTIRMANI BÜYÜK BİR MENMUNİYETLE OKUDUM VE ÇOK MENMUN OLDUM BÖYLE BR ARAŞTIRMA YAPTIĞINIZ İÇİN SİZİ TEBRİK EDİYORUM VE SELAM SAYGILARIMI SUNUYORUM...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.