22
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1856
Okunma
Şafaklar söküyor çiğ düştü güle
Gözlerim uykuya hasret Firuze
Ölümü bekleyen bir hasta gibi
Yaşayan ölüyüm sanki cenaze
Seni değil,
Ölümümü bekliyorum Firuze
Ayak yorgun,yürek yorgun,ben yorgun
Sözler yorgun,dilim yorgun,ben yorgun
Saramadım şu Dünya’dan göçümü
Çile bende,umut hazan,ben gazel
Haldan bilmez,söz anlamaz göz vurgun
Hüzün yağar,aman vermez,çare yok
Açtığın yaralar bak hâlâ taze
Seni değil,
Seni değil,ölümümü bekliyorum Firuze
Bir düşün Firuza kaç bahar geçti
Kurşunlar dolaşır şakaklarımda
İçimde feryatlar bin’e ulaştı
Kaç sevda boğuldu göz yaşlarımda
Şafaklar söküyor çığ düştü güle
Katlettin sevdamı sen bile,bile
Sen artık vuslatı istesen bile
Seni değil canım,ben seni değil
Ölümümü bekliyorum Firuze
Şafaklar söküyor çiğ düştü güle
Nasıl kızmam yitirdiğim güne ben
Söylesene “nasıl sevdim” Tuna ben
Depreşti acılar terk etmez beni
O karagözlerin ahhh o gözlerin
Her gün dirhem,dirhem yaralar beni
Virane ben,harabat ben,meclup ben
Çekiyorum ah-ı zâr’ın yine ben
Hele bende kömür gözlüm hele ben
Seni değil,
Ölümümü bekliyorum Firuze
Bak Firuze sabır taşı çatladı
Gün yirmi dört saat cefa mı olur
Hiç olmazsa bir defadır şu ölüm
Oysa her gün
Oysa her gün ölüyorum böyle ben
Bekler idim saatini, vaktini
Seni değil,ölümümü bekliyorum artık ben
Yetti gayrı gidiyorum şimdi ben
Ah firuze,ahhh firuze, no/lur bak
Ölümümü bekliyorum şimdi ben
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (9)