1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1084
Okunma
Yunus’un söyleşip ağlaştığı alıç garip
Dilsiz, yükleriyle inler kalem bu an
Dertlerini kundak kundak sarıp…
Yusuf bir sevdaya bağlanmış bekler
Bağlı ezelden eli, kolu...
Gün olur çeşme başında eğilir su içmeye
Sönmez kıvılcımlanır kalbin, dağlanır…
Kanmaz suya, durur içten erimeye…
Dem bu dem hüznü karışır terine
Davranır yar adına türkülere…
Der; “olaydı yar, duyaydı yanık ataşım”
Yar gelir, geçer ki bir dert almaya
Sormaya Yunus, demeye bir gam kederi
Başlar yanık bülbül sallanmaya...
Bir yar sağır edalı, bir yar atar közü
Söz üstüne bir yar söyler sözü…
Yürür vefasız yar, ardında bir kırık testi…
Sızlar Yunus bir yar basar yaraya tuzu…
“Öleydim peşim sıra ağlardı şu kavaklar”
Der Yunus, sabreder, ekler ucu uca,
Geçmeye ömür, yârin bulur başka yar
Hem de dosttur o Yunus’a vefakâr…
Gelmez “duymaz”, yankı vermez dağlar…
Biçare Yunus bekler olsun gün bahar
Sabrı ona olur merdiven, ağlamaz
Aşk akar kaynağından yorulmaz
Yunus sorgusuz buna gönlün bağlar…
5.0
100% (2)