Gözlerim benden bir tur önde
Kaç tur attım seni gördüğüm koşu parkurunda
Meczup bir suçlu helecanlarıma
Kendini kandıran ne kulplar takarak
_Bir tek sen koşmuyorsun ki
_Nerden bilecek karagözlüklerin ardından bakıyorum
Ya da: pek te menem değil eh işte
_Evet tam göremedin ondan bu dikkatin...

Değilmiş.....

Sonraları anladım ki
Evsahibiymişsin kuğulu parka
Ne yalan söyleyeyim kuğulara attığım ekmeklerde
Verdiğim simitlerde aslında hep sanaydı..

Her gün 7.05 te bir gün kırmızı
Bir gün mavi eşofman...
Pazarları da 6.30 da..
Mavi eşofman daha güzel yakışıyordu
Gerçi hiç sormuyordun ama!
Kırmızı olan, kumral _sarı saçlarını belli etmiyordu.
Ondan sevmiyordum...

Allahım bendeki düzene bak!
Saat kurulacak!
Ekmek ayarlanacak!
Tıraş olunacak...

Keşmekeşlik yutkunmaktaki
Kara gözlüklerin ardına saklı beden
Spor nerde yürüyemiyordu bile!
Esmer darbenin anayasası uyanıktı daha!...

Hiç görmedin hiç!
Parkuru yarım dolaşıp seni kaç kere geçtiğimi
Salkım söğüdün orda nefeslenip
Bazen de tersten dönüp
sana ne kadar tesadüf ettiğimi!
Yorulup dinlenirken ;
Kaç çocuğu yalandan sevdiğimi!
Kaç tane iki dondurma yediğimi!...

Dakikliğinden ve düzeninden
Senin çok titiz ve ciddi biri olduğuna
Hatta biraz da ketum olduğuna iyice inanmıştım
Aşina değil tanıştım artık sana...

Dört tur büyük parkur, ilki yavaş
Yetişebilirsem havuzun orada sadece bir merhaba!
Kuğulara simit ekmek!
Ezberledim di seni
Ekmekte bayat olacaktı ha birde!
Kuğular yutamıyordu.....
Allahım derdim akıl vere !

Hiç göremedin hiçte görmeyecektin.
Her zamanki yerinde
Büyük bankın yanındaki masada;
‘Mavi eşofmanlarını kahverengi etmeseydim’!...

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varmış!
Daha Yirmidört yıllık hakkın var bende!
Bu gün Onaltı yıl olmuş ASUDEM!

Evlilik yıldönümün kutlu olsun!....