GERÇEĞİN RENGİ YOKTUR

Çalıntı tümcelerle yazılan şiirdi
Herhangi iklime yağan yağmur
Hiç gidemeyeceğim yerdi
Haritalarda turuncuya boyanmış ülke.

Zaman hayatımın düşmanı
Başlayarak doğumumdan
Gideceğim bilinendi
Korktuğum ölüm.

Ve de kaldı ki
Geçecek yaşamım
Ayna karşısındaymışım gibi
Gördüğüm yüzlerde bularak kendimi
Titrek gölgelerde biraz
İz süren bir mumun alevinde belki
Karlı bir dağda kayılmış ateşti
Sığınmış kayanın duldasına
Üşümüş bedenini ısıtmaya
O ateşin içinde değişen yüzdüm
Yada yüzlerden hangisi
Hangisi bendim?
O yüzler bir çocuktu bir yaşlı
Çocukluk saklanabilir mi ki
Kırık bir oyuncağın içinde
Kimse hiç kimseyi taşıyamaz içinde
Çünkü çocukluk bir başkasıdır.

Gerçeğin rengi olmadığı gibi
Çocukluğu yoktur kimsenin
Sadece hayaller onu boyayan fırçalardır.

Nisan 2002 Ankara