/puntoları sıfırlarsak görmeyiz üstünde yazılanları, yere serdiğimiz gazetenin
işsiz genç sevdiği kızı kaçırmış, gözlerinin önünde müstakbel kayınpederinin/

birer yıldız tutalım mı seninle, sırt üstü uzandığımız yerden
çok göz kamaştırıcı olsun parlaklığı, ama en az köşelisinden
fırlatalım gökyüzüne, aksın yatay bir sonsuzluğun çizgisinde
ne dilekler dilensin, işsizlere iş, kızların koca düşleri renklensin hayallerde.
birer yıldız tutalım seninle.



/kulaklarımıza kum üstüne deniz suyu, duymayalım söylediklerini bültenlerin
el izlerini taşıyor ölüme aday aylaklar ordusu, kapılardan geri çevrilenlerin/

son parayı çıkarıp cebimizden, atalım dipsiz bir kuyuya
düşsün tam göbeğine oturacağımız, o kızgın magmaya
derinliğine tabakalarda izi kalsın jiletten keskinliğimizin
ne dilekler dilensin, sınav istasyonlarında tüketilmesinden önce gençliğimizin.
son parayı çıkarıp cebimizden atalım.



/kuş diline hep yabancı kaldık, uydular da arkasına dolanınca pencerelerin
sözcüden gelmedi beklenen açıklama, umudu af olsun gelecek senelerin/

en yüksek ağaç dallarına bağlayalım, beyaz kurdelelerimizi
ekleyelim üstüne dört duvar arası, yangın yeri türkülerimizi
salalım gitsin yanlarına, şenlik olur belki zamansız voltalarda
ne dilekler dilensin, özgürlüklerine kader mahkumlarının, akşam sayımlarında
en yüksek ağaç dallarına bağlayalım kurdelemizi.



/ellerimiz havada kaldı, istimlak bedelleri peşin ödenince ziyaret yerlerinin
öylece salındık sokağa, paçaları uzatılmadan bir numara küçük bedenimizin/

haydi şimdi gidelim alıp başımızı, sırtımız gene çıplak kırbaçlara
ne dilekler söz dinletiyor ne de ziyaret yerlerinden var bir fayda
yönümüz rasgele, karşımıza çıkıncaya kadar lamba içinden bir cin
koparılmadan yerinde kalsın son papatyası, matematik tutkunu gezegenimizin
haydi şimdi gidelim alıp başımızı, ne dersin.

Cevat Çeştepe