6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1422
Okunma
/...Yeldeğirmeni sevdalar tükendi artık
Gam değmiş, hicran değmiş yellere
Susuzdur gayrı lebler
Unut!
Bitti!
Hep bana, hep bana Trendli sevgiler devri..../
Sen gökkuşağını kendin kaybettin!
Tüm renkleri boca et istersen kat birbirine
Fırlat göğün dört bir ötesine
İstemekle olmaz da; uğraş yinede
Yapamazsın artık döl tutmaz.
Öğrenirsin ki:
Alâimisema (gökkuşağı) altından bir kere geçilir!
Yapması olmaz. Dahası boya da değildir
Kendi kendine gelir o bir yel peşinden,
Bir şeyler söyler ve gider
Lisanının tercümesini bile beklemeden
Bir süreliğine görünür ve bir hakkın vardır
Kullanabilirsen...
Sonra mı?
Keşke’ler inle baş başa bırakır seni
Biner geldiği yele senin umutlarını heybeleyerek.
Sonra ağlar senin haline!
Gözlerinden yaşlar dökerek!
Öğrenmişsindir.
Senin değildir o bir sürelik/kerelik emanettir.
Ve sen kaybetmişsindir...
Sonra gök/kuşağını alır götürür çözer başka sen/lere...!
Altındakilere sadece yaşlarından döker
Ancak karıştırabilirsin kendininkilerle...
Beklersin belki bir daha ...?
Ama gelmez!...
Onu hep bir yaş öncesi /düş sırası görürsün.
Der ki: hayatta hiçbir şey için
Geç kalınmış değildir!
Sadece geç kalınmışlıktan başka!
Ağlaması da bundandır işte!
5.0
100% (2)