6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1996
Okunma

şuramdaki çeken akıntı;
kıyıya yüzdükçe içine alan,
ağzı köpüren şu yürek atışı!
yığılır gecenin sessizliğine,
olta ucunda çırpınır karanlık...
şafak tahtında ayırıp bacaklarını,
yepyeni bir gün doğurur.
o el ense keyif çatarken;
kordonunu ben ezerim taşla.
ilk şaplağını benden yer,
ilk bana ağlar,
şafağın kızıl kızı!
ve adını fısıldarım kulaklarına:
“senin adın ayrılık!”
Hidayet DAL/Can Sokağı Lambaları
5.0
100% (2)