0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1409
Okunma
sarıp sarmalamayı unuttum ben koca bir boşlukta sallıyorum elimi, sakınıyorum
sessiz bir boşlukta ise sözlerimiz tutamıyoruz avuçlarımızdakiler kadar
oysa ben,
bu kadar fütursuz olabiliyorum, en ışıksız yerlerden gelen seslerle konuşuyorum,
arasıra...
karanlık gecelerin, mum ışığının aydınlattığı yüzlerde saklıyorum acıyan hikayemi
aslında o kadar acıyan yüreğim değilde...
suskunluğuma sebepler buluyorum, istemsizliğin gergefinde
çıplak kaldırımlar kadar ruhsuzum soğuk vücudumun acıyan yaralarına belki merhem...
neyse bu kadar kanamam yeter
ağız birliği etmişçesine susma bana tüm hislerinle
artık ben bu hislere tercüman olamayacağım.
hayatın iç kanamalı ögesiyim, dudaklarımın da gülüş payı eksik
acıyan yüreğim değilde...
vücut çizgilerimiin cümleleri sonunda,
bir morgun kadavrası kadar çok noktalarım var
Oysa seslenişin olsaydı en uyaklı dizilişinden,
virgülleri katık edip devam edebilecektim.
Hayata
5.0
100% (1)