Şair ne demek istemiş!

Tek bir ruh iki ceset ikisi de çilegâh
Mana boyutlarında esmişler dergâh dergâh
Bağlamış yürekleri kör düğümlü o esrar
Zahirden mevcutlara tercüman olmuş agâh!

Tek bir ruhtan ve iki cesetten bahsediliyor.
Şiirin bu girişi her okuru düşünmeye itiyor.
O halde düşünelim!
İlk olarak akla gelen, bir insanda bilgi ve bilgisizliğin de bulunmasıdır.
Bilgisizlik, zaten insanı bir ceset yapar; yani ölüdür o aslında.
Bilgi de eğer aktarmıyorsanız o bilgiyi yine cesetsiniz demektir.
Şimdi bunu bir köşeye yazalım ve diğer düşünceye geçelim.
Buradaki ilk dörtlüğü çözmek için şair sonraki dörtlükte kendinden söz etmiş;
Aynası Kargülü’nün teveccühdeki maşuk
Bu dizede şair kendisinin yüzünü ve sevgisini döndüğü erkeği anlatıyor. İşte burada yine diğer dörtlükteki dizelerden yardım almak zorundayız.

Mevlâm lütüf göstermiş aynı boyda yaratmış,
Zamanla muhabbeti iki goncada tatmış.

İşte şimdi açıklığa kavuştu.
Aynı boyda ve iki gonca… İkiz evlat değil midir bunlar!
Ki iki Arapça kelime aynı dizede geçiyor. Zahir ve agâh.
Dış görünüş ve öz ya da bilgi. Açıkça görünen, herkesin görebildiği ve de insanı insan yapan bilgi.
Bunlar bir insanda ikiz evlat gibi!
İkiz evlatlarda kendimi mi aramış yoksa kendinde ikiz evlatları mı bulmuş!
Her ikisi de aynı kapıya çıkar!
Çocuklar doğduklarında bilgi ve gidecekleri yönden yoksundurlar… İnsan da…
Zamanla muhabbeti iki goncada tatmış.
Zamanla bu iki goncada gerçek sevgiyi ve dostluğu bulmuş.
Asıl bulunanlar, görünenleri bilgi ile açıklamış.

Şiirin giriş kapısını bana göre bulmuş oldum.
Şimdi girelim bakalım.

İnsanlar yaşamlarını onurlu ve ilkeli bir şekilde sürdürmek için birçok sıkıntılara ve birçok engellere de uğrarlar. İnsan olarak yaşamak ve yaşamını tamamlamak çileli bir yoldur. Bu yolda aç gözlü olanlar her zaman dağılır, toparlayamaz kendini. Ancak, imanla teslim olup ve sabredenler her ne olursa olsun kendi çiyliklerini pişirirler; en güzel sabah haliyle bir olurlar.
İnsan zaman zaman perişan olabilir bu yolda; ama insan insana yakışır şekilde yaşamalıdır. Bu bazen toplumdan dışlanmayı gerektirebilir fakat bu dışlanma da değerlidir.
Gerçeğin bir damlası bile zamanın içinde her zaman yerini korur. Öyle bir yaşama ve zihniyete ulaşmalıdır ki insan, güzelliklerin içinde çirkinlikleri eritmeyi ve iyliğin hatırı için kötülüğe de katlanmayı bilmelidir.

Şiirin suretini gördüğümde içinin de bir anlamı olduğunu ya da olması gerektiğini düşündüm. Belki destursuz girdim ama göreceğimi de gördüm.
Sayın şair,
ağırlıklı olarak Arapça ve Farsça sözcüklerle örülü kurallı şiiriniz çok güzel ve çok anlamlı.
Ben de gözümün gördüğünü aklımın yettiğince bilgime vurdum.
Belli bir kalıpta yazılan şiirler okur için kolay ama yazan için zordur. Bunun için kelime haznesinin çok dolu olması ve bilgi gerekir. Çünkü, anlam ve mana sözcükleri aynı yükü taşıyor gibi görünseler de divan edebiyatında bunların arasında ince bir çizgi vardır bana göre.
Bu şiirde anlam manayı; mana da anlamı başarılı bir şekilde tamamlamış.
Aslında ben, ister güncel yaşamda, isterse edebiyat alanında olsun Arapça ve Farsça-köklü Türkçe sözcükler değil- kelimelerin vurgulanarak öne çıkarılmasını Türkçeye karşı bir duruş ve o dilleri savunuş olarak algılar ve düşünürüm. Elbette bu benim düşüncemdir ve sadece beni bağlar.
Her ne olursa olsun, şiir kendi içinde tutarlı dururken kendi görüşünü de mükemmel bir şekilde anlatmıştır.
Şiir türünüzde önemli olan sadece hece ve sese bağlı kalmak değil, aynı zamanda derin ve anlamı düşünceleri en vurucu şekilde; ama incitmeden söylemektir.
Bu şiir bir öğüt şiiri değil, inandığı yolun en doğrusu olduğuna şahitlik eden bir tespit şiiridir.
İnsanın, hangi inanç olursa olsun ondan ayrıştırılamayacağını gösteren bir anlatım.
Hangi şiir olursa olsun, onu salt okumak yetmez; anlamak ve o anlatılanı kavramak gerekir bana kalırsa.
Ben de aklımın yettiğince anlamaya çalıştım.
Elbette eksikliklerim, yanılgılarım ve hatalarım olabilir. Zaten şiir de yazıldığında şairin, sunulduğunda ise okurun değil midir!
Ben böyle anladım.
Tebriklerimle…



ÖmerNazmi tarafından 5/21/2009 4:04:56 PM zamanında düzenlenmiştir.