6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1325
Okunma

TAKVİM YAPRAKLARI
artık kopup giden takvim yapraklarında
ne eski sen varsın, ne de ben
mevsimlerin hüzün dolu sesinde
kısık hıçkırıklar saklanmış
ekşi elma tadında buseler
serçe çaresizliğinde yalnızlıklar
korkuların kıyı şeridinde deli dalgalar gibi
kopup giden yürek damarlarında
gemiler gizlenmiş hazan bulutlara
sevmek bir çocuğun göz bebeklerine yapışmış
büyüklerse küskün, takvim seslerine
su yüzeyine bırakılan sararmış yapraklar
akıp giden geçmişin hatıra defterine salınır
tüm yaşanmışlığın alkışlandığı vakit sahnesinde
perdeler kıyamet için kapanır
mezar taşı ağrısı tutar başımı
iki sayı arasında gizlenmiş kalp atışları
sessizliğime saklı sesimde ben varım, sen varsın
üzerime düşen zamanda, düş kurmuş beşik
kabrimden otlar yoluyorum
dikenli dikensiz kurumuşluğun gizinde
kopuyor nefesim
rüyalarım iz bırakmış toprakta
üç nokta sığınmış küfeme
artık kopup giden takvim yapraklarında
ne eski sen varsın, ne de ben....