0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1960
Okunma
Yüreğimi umudun çayırlarına bırakıp
Koyuvermişim kendimi uçsuz bucaksız yalnızlık tarlalarına
Her yağmurda yeşeren umudumu
Tarla fareleri gibi kemirmiş korkularım
Ve sen kaybolmuş sayfalarıyla eski bir günlüğün
Kurşun kalem izleri gibi kaldın alınyazımda!
Sorularım oldu her dakika her saniye
Cevaplarını ise yıllarca bulamadım…
Kapkara gecelerin kırmızı tedirginliklerini
Beyaz düşlerle geçiştirmeye çalışıp
Gerçek grileri görmezden geldim her seferinde,
Adını her duyduğum şarkıda notalarını şaşırıp
Farklı sesler yarattım kendimce!
Ve sen şimdi güneşin yaktığı ama hiç ısıtmadığı bu şehirde benimlesin hala,
Ancak ne sen bana dokunabiliyorsun
Ne de ben seni hatırlıyorum gerçek anlamda…
Tükenmiş tükenmez kalemlerin
Zayıf izlerle çizdiği birkaç resimiz geriye kalan
Ardından koşup da yorulacak hayallerimiz de yok üstelik!
Yitip gitmiş bir gelecek
Ve silinmiş birkaç güzel anı var hala gömleğimin cebinde
Bir de yağmur yağıyor deli gibi
Ve benim şemsiyem de yok yanımda!
Kalan birkaç güzel anıyı
Birkaç damla yağmurdan korumak için sığınıyorum kuytulara
Kimsesiz birkaç sevda duruyor başucumda
Ve gülüyorlar bana umarsızca;
Geri dönüp de kaçmaya çalışsam ıslatır diye korkuyorum yağmurlar
Kalan birkaç satır şiirimi…
Dedim ya;
İsmini hatırlayamadığım ufak bir çocuk tekerlemesisin şimdi
Mırıldanırken basitçe gülümsediğim,
Ancak ne sen görüyorsun gülüşlerimi
Ne ben inanıyorum dudaklarımın aldığı bu komik hallere!
Sende sorma beni
Ve git gidebildiğin kadar uzağa ne olur…
Bak unuttum ben seni işte!
Unuttum inan tüm güzel anları
Tüm paylaşılanları,
Hiç yoklarmış gibi kaldırıp attım
Çöp tenekesine!
Sabah gelir alır çöpçüler diye uyumadan bekliyorum
Pencere önlerinde…