Hüsn-ü aşkın terennümü düşmeliydi lisanlara
Ab-ı hayat sunmalıydı maşuk
Rüzigarla nihayet bulmalıydı gönlüm
Nesim-i nevbaharda
Revha kokulu şiirler yazmalıydı
Vakt-i leyal de gözlerin

Sen ey aşkımın mecnunu
İkiz çocuğuyuz vakt-i leyalin
Matemini gömsemde gözyaşlarımın toprağına
Ahısın şimdi yüreğimde ki uhtenin

Hani devlerin aşkı büyük olurmuş ya
İşte bizimkide öyle
Helezonlar çizer
Suretin üstümde
Başımı okşar ellerin
Hafiften

Asi bakışlarında gizlidir
Sana olan hayranlığım
Güneş benim gözümle baksa sana
İnan bir daha akşam olmazdı

Gurbetin karanlık sokaklarında
Sürgün bir aşk yaşıyorum
Ve sesiz çığlıklarla
Al götür beni asi bakışlarına
Toprak kanıyor gözlerimde
Yüreğimde ki acıları
Bir tek sana anlatıyorum

Yak beni yakabildiğin kadar kor olayım
İzin ver kalbinde mühür olayım
Hani guruba tülü olamayacaktı güneşimiz
Hani mühürleyecektin ismimi dudaklarına
Ve dahi ismini dudaklarıma
Hani yolumu bulacaktım senin ışığında

Olmadı sevgilim
Olmadı
Konuşturmadılar
Söyleyemedim söyleyeceklerimi sana dair
Şimdi
Güneş paramparça
Kanıyor göklerim

Bozuldu mu yoksa
Yüreğimde süzülen yaralı yüreğim
Üşüyor şimdi mücrim benliğim
Konuştukça sessiz kalıyor sesim
Ben sende buluyorum kendimi
Ve prangalara vuruyorum
Sen de beni

Hani şehla bakışlarında ki
Masumiyette buluşacaktık

Hani gökler nefretle
Öfke dolu hislerle kanar ya delice
İnsanın içinde
Bulandı birden bakışlarım
Gecenin bulanmış atmosferinde

Bir el beklerim
Günlerce
Olmadı
Ama yinede müptelayım
Kör bakışlarında gördüğüm
Ahde vefaya


( Hüsn-ü aşk=aşkın güzelliği)
(Ab-ı hayat=ölümsüzlük suyu)
(Rüz-i garla=rüzgarla)
(Nesim-i nevbahar=ilkbahar rüzgarı)
(Leyal=gece)
(Guruba tülü=gün batımı)
(Revha=iç güzellik,rahmet)
(ÇINAR GÖLE’YE TEŞEKKÜRLER)
E.E.