16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2428
Okunma

Türlü türlü halller vardır
AsabÎ, neşeli, şımarık
Mağrur, mahçup, uyanık
Yorgun, uçuk kaçık
Bir tencerede pişer binlerce kimse
Oynar gelin görümce
Ömür suyu biraz bulaşık
Yemeye, içmeye herkes alışık...
Hallerde satılır
Çiğ sebze meyve
Satılmayanı dökerler denize
Millet aç gezerken
Yüzer soğanlar körfezde
Koylar o yüzden ağlar sessizce
Ehh çiftçi de haklı bence...
Türlü türlü yüz vardır
Gülen, çatık kaşlı, sevecen
Çilli, gamzeli, çekik gözlü
Dişsiz, dişli, yanık tenli
Kapağanı açan görür
Kapansız fare iş başında sömürür
Dibi kaymak tutmuş dünyanın
Alevi kıssan ne çare
Kepçeyle karıştırsan hepsi olmuş telve
Yüzlere sürülmüş kınalı mertebe...
Bal tutan ısırırmış parmağını
Tutamayan yutkunup yalanırmış
Yarananın boyu o yüzden hep uzarmış
Anlayacağınız duman her yere yayılmış
Çin işi, japon işi
Kapatın tencerenin kapağını
Washington, çikita, brokoli, suji
Karıştırmayalım şimdi
Yerli malı yurdun malı değilmiş belli ki
Dedim ya açmayın bırakalım
Harman dalı, kol bastı oynayalım
Ayşe’ye buhran saralım, sarmalayalım...
ayşe yayman