Okuduğunuz
şiir
7.5.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
kızıl kehanet
gün batıyor artık kerpiç evlerin tepesinden kıyamet kopacak kirpiklerim yok
sözüm meclisten dışarı ölüm girsin içeri ey eşikte bekleyen sin bebeklerin ellerini ov
beşik de bir yurtluk uğramaz mı Hızır ve İlyas düğün gecesi ölürsem güvey de benim gelinde
doğurgan anaların adını kimse anmaz diye öldürün madem tek tek gözlerinizdeki feri
beşikteki bebeleri başımızdaki kuşları kuşkonmazları sonra sonrası var mı
katli vacip midir bilinmez aşkın şehrinden uğurladığım yolcular adedince
kuzgunlar var havada güvercin tutanlar aşka kızgın havariler var olduklarına pişman
Tanrım bunları da mı sen yarattın
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Vahşeti mazur gösterecek hiçbir neden olamaz... Maalesef bunlar da Tanrı yaratısı.... Bu belki bazlarına göre imtihan ve bunlar imtihandan kalanlar, belki bazılarına göre öteki dünya yok ve bunların aldıkları bu dünyadaki ceza kamu vicdanını tatmin etmeyecek... Ama her iki taraftan da toplumda infial yaratan bu olayın, sebepleri, buna sebebiyet veren eğitimsizlik, doğuda kendi yaşam savaşında tek başına mücadele edenler ve bir de bu insanların mücadelelerini etnik milliyetçilik adı altında dağdan (onlar için çıktıklarını savurarak) kendilerinden olanlara daha çok zarar vererek çökerten başkaları... Çözecek çok sorun var ve çözülemeyen... Artık başka bir şeyler denemek lazım... Şiir şiir olmuş, isyanın sesi olmuş, akmış..... Sevgi, üzüntü ve tebriklerimle şair... Derya
Bugün derste çok konuştuk bu konu üzerine ve aynı soruyu sorduk Önder abi, Tanrım bunları da mı sen yarattın? Öldürmeyeceksin! emrinden haberdar etmedin mi o gönülleri, var olduğuna inanmakta güçlük çekilen vicdanlarını sızlatmadın mı? diye... Tüyleri diken diken eden bir olay karşısında rastlantısal tepkiler vermedik, " Ayy yazıık " demedik ağzımızda yalancı hüzünlerle, ciğerimiz yandı bizim...Şiirini okuyunca farkettim, insanların kanları hala zaman zaman donabiliyormuş, hala bir parça insanmışız. İnsanlık idesinden, o vahşeti yaratan insanlarla aynı oranda pay almamışız, ne mutlu...sevgiler saygılar
Güncel bir konuyu etkileyici bir dille belleklerimize işleyen günün değerli şairini ve ölümsüz şiirini kutlarım. Töre ve geleneklerimizin kimi mantıksız kural ve yargılarının iyi yönde değişmesi, tertemiz sevdalara boyun eğilmesi gereken bir engel, bir korku kaynağı olmaması dileğiyle. Saygım ve sevgimle.
Erdoğan Bakar tarafından 5/8/2009 2:51:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
doğurgan anaların adını kimse anmaz diye öldürün madem tek tek gözlerinizdeki feri .................burayi sanirim kadinlar ustune alinacaklar, hani anne olanlar.`Dogurgan analar`!!!!dogurgan olmayan analarin( bilmiyorum kimdir onlar, nasildir) adini kimler anacak ki acaba? gün batıyor artık kerpiç evlerin tepesinden kıyamet kopacak kirpiklerim yok....................misralar arasinda ben pek baglanti kuramadim sair..gun, tamam. Kerpic evler de tamam ama kiyamet ile batan gun ve kerpicler arasindaki anlam pek yerine oturmamis gibi sanki...Dadaizm diye bir akim aklima geldi simdi.Hani kucuk kagit parcaciklarina sozcukleri yazaciksiniz ve havaya atacaksiniz.sonra elinize gelen parcaciklari acip yan yana koyacaksiniz. alin size siir:))..Ciddiye alinacak bir akimdi zamaninda.Gun batacak kerpic damlar ustunden ve kiyamet kopacak ve kirpikleriniz yok!!!!!!!!!!!! kirpige nasil bir anlam yuklemeli acaba? sözüm meclisten dışarı ölüm girsin içeri ey eşikte bekleyen sin bebeklerin ellerini ov ...Soz meclisten disari amma meclisindeki herkesi dar agacina cikarmis sair.Eger burda ikinci misra birincinin tamamlayaniysa tabiki. Yok degilse ki muhtemeldir de bu; soyleyecek soz yoktur saire.esikte bekleyen sin!!!!!arabesk bir fantezi anlatimdan oteye gitmiyor.yani dortlugu acarsak su tanmlama cikiyor:sozun bittigi yerde meclisimdeki herkes olur ve esikte bekleyen mezar bebeklerin ellerini ovalar..Emegi kutluyorum ama siiri dusunmem gerek daha cok, eger ki; az biraz duygu ile siir arasindaki ayrimi yapabiliyorsam. beşikteki bebeleri başımızdaki kuşları kuşkonmazları sonra sonrası var mı............................basimizda kuskonmazlarin ne isi var? kuskonmaz bir bitkidir. ki siirde `kuskonmaz` sozcugu `basimizdaki` sozcugune ait mi? yok degilse nereye ait ve bu dortlugun ozne ve yuklemini bulabilirmisiniz?.Yani burda ne bir fiil var anlatilan, ne de bir nesne ya da kisi, fiili islemis olan.Sadece nesneler ki belirtilerek! kullanilmislar.saygilarimla
hoyratca tarafından 5/8/2009 12:51:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
DNA'sı bozuk insan ötesi yaratıkların katliamını film izler gibi izledik Ülkece.. maalesef ki bu böyle sürüp gider,daha ne katliamlar göreceğiz bakalım.
Mezgite yabancı KAHVERENGİ ÇOCUKLARIN masalı bu Başı toprak, ayakları dışarıda,sonu firak Acılarına aşina çocuklara şiir yaz Mezar taşlarında ölümü ölümsüzleştir .............. GÜNÜN ŞİİRİYDİ kutlarım sayın YILMAZ
sınavdır yaşam her haliyle onlarıda yaratmış ki sabrın hikmeti ne anlasın yarattıkları diye bazen bende isyan ederim ama sonra bakarım ki yaşama devam edebilmenin tek yolu şükretmek hamdetmek daha iyisi ,daha doğrusu için çaba sarfetmek.
çok güzel ve anlamlı bir şiir şair güne damgasını vuran sonuna kadar hak eden tebrikler
sözüm meclisten dışarı ölüm girsin içeri ey eşikte bekleyen sin bebeklerin ellerini ov
şairler ne işe yarar diye sordu küçük kız..annesi tilkileri kovalarlar dedi..sonra verdiği cevaptan rahatsız oldu ve yine de dedi şairlerin elleri simitçi çocukların sabahları gibidir..simide dokundukça yangın..hayata dokundukça üşümüş..
sert bir şiir..fondaki resimle birleşince görsel anlamda ürkütüyor ve yüzleştiriyor aynı zamanda
Bilinmeyenlerden bilinenleri sormak ne kadar doğru.Ama aklımıza sorarsak kim yarattı bunları buluruz.Biliriz ki ,biz yaratmışızdır bunları.Kapitalist dünyanın çıban uçlarıdır bunlar.Emperyalizmin güdük bıraktığı toplumların yaralarıdır.Olmadık bilmedik mevkilerden sorarsak hiç bitmeyecektir dünyada bu vahşetler.Soracağımız kapılar tam karşımızda dururken.
Çok duru akıcı su gibi bir şiir.Tebriklerim ve sevgilerimle.
munır tarafından 5/8/2009 2:42:02 AM zamanında düzenlenmiştir.
Halbuki, rüzgâr gülleri ne güzel yaraşırdı ellerinde o toy ile koşuşturan şenşakrak çocukların.Silah değil eğitim göütürülmeli insana ama insana müsvettesine değil.Mühim bir konuya şair duruşu tam da kararında çığlık ki tek değil ardında insanlık. Hep birşeylere geç kalarak geçiyor ömür. Saygılarımla üstadım Muhabbetle
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.