10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1589
Okunma

Dolunay’ın sislerini
Yağmurun incesini
Gün doğumun sesizliğini
Batımının eflatunca gölgesini
Sever o ...
Seçicidir
İticidir
Dili sivridir...
Gizemlidir
Çirkindir
Yüksek topuklu
Ayakkabılarıyla
Çastıra çastıra
Yüreklerde gezinendir
Günü ömürden bilip
Cebine teğelleyendir...
Oyalı kırmızı mendilini
Düşürür hep sahillerde
Çirkin bir kurbağa
Prense dönecek diye
Beklese de
Hayalce tutunur o gerçeğe...
Çiçekleri, kuşları, kelebekleri
Akşamüstleri
Denizde taş sektirmeyi
Demlenmeyi
Şık giyinmeyi
Mark’ı, markayı, doları
Makarnayı, makarayı
Karanlık odaları
Dönüşü olmayan yolları
Çok sever o...
Kırmızı gelincikli şapkasıyla
Mavi ojeli tırnaklarıyla
Pırlantalı, zümrütlü
Küpeleri, kemerleriyle
Kement atar gönül dilencilerine...
Bulutlara asansör
Kutuplara kardelen
Okyanuslara ipler asar
Boğulanları, boğmacaya
Yakalananları
Kırmızı sopasıyla, mavice çeker
Gözlerine bakar
Eğer anlarsa
Mavice çembe takar
Sonra çok derinlere atar...
Mangalda çok pişmiş eti
Rakıyla, rokayı, bademi
İnsanda sohbeti
Güzel ve pahalı olan herşeyi
Kemiğin içindeki iliği
Aşkta deliliği
Dostluk sofralarında
Zeytin ezmesini
Dinlemeyi
Dinlenmeyi
Sahte olmayan her değere
İbadet etmeyi
Sever
Ona sosyete ayşe derler...
ayşe yayman