1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
867
Okunma
güneşimi sen boğdun ellerinde
yıktın parça pinçik şimdi yüreğim
zaman yerle bir bana
gündüzüm gece ve her seferinde
anımsadıkça titriyor ellerim
her gece düşümde bana uzak
yaklaştıkça kaçarak
ve derinlerde boğarak soluğumu
tek alışta
yaptıklarını inkar ediyor bana uzak ben
bana yalan söylüyor
kabullenemedikçe zincirlerimle
zorladıkça kanıyor bedenim
kandığı için sana
affedemiyorum bana uzaklaşan beni
ve seni
suçsuzluğumda infaz ediyorum varlığını
ellerimle boğuyorum
seni hatırlatan sokakları caddeleri
binaları ve akşamları sen kokan havayı
soludukça sızlatan
yürüdükçe izini takip eder gibi yollarda
düşündükçe ağlatan
aslında hiç de unutulmayan
tek başaramadığım
inkar gören zihnimin asude konuğu
yalvartma
sonsuzlukta güzel yüzün
ellerim duaya açık seni bekler
yakarışlarım benimleysen güzel
bensizliğinde affedilmeyi bekler
insan affedemediğini de sever miymiş!
çeksem halatından geçen yılı
sadece seyre dalsam benliğimden koparak
nasıl bir yük verdin boynuma ağır
altında ezilirken öfkem kahır
gecelerim zindan olurken uğruna
bekleyecek yüreğim
yetişir dizelerim hemen gelsin diyeceğim......
esra boyoğlu.