3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1640
Okunma

tozlandı mı tüm ayrıntılarınız,
güneş mi vurdu yoksa
neden soldunuz,
küstünüz değil mi
çok dinlendirdim, ne çok dillendirdim sizi
haketmeyenlerle
En mavi umutlarla kurdum oysa..
Şimdi orada öylece duruyorsunuz, yerinizden de memnun
Yalnız, yokluğun yalnızlıktan şikayeti dağ oldu..
biz neden ev olamadık, hayıfım bunadır işte..
ay gösterdikçe yavaş yavaş yüzünü
İşte akşam yüzünü dönüyor ve küçük karelerde ışıklar yanıyor
bir adam karısına sesleniyor
anne çocuğuna, çocuk babasına,
eldeyken bilinmezler yittiğinde boy veriyormuş
oysa yüreğe..
kış da geliyor
haneler topluca, herkes herşeyi paylaşmakta
mutluluk daha dün, şuracıkta ne de yakındı
hangi vakit kaydı ellerimden
kızdığım kadehlerde melankolik
erimin ellerinde serseri
geçmişime uzak
yaradılmışlığıma inat
sallanıyor gözbebeklerim yeşilinin beşiğinde
solgun ve tozlu raflara sarılıyor ellerim
Acılarımın tadına bakıyorum yavaştan
herbirşeyi her seferinde yeniden arıyorum
emeğime yaban düşlerim
pençelerinde neler gizledim evimin
ovaladıkça içim açılıyor
geçmişin kiri suyla akıyor
Şimdi yüreğim ellerimden
kanatlanıp uçmak istiyor
esra boyoğlu-27.10.2012
5.0
100% (3)