:tavanarası düşler:
uzağındayken tozlandı mı
güneş mi vurdu yoksa neden soldunuz, yokluğumdan mı bozuldunuz birer birer küstünüz değil mi çok dinlendirdim çok dillendirdim sizi haketmeyenlerle Umutlarla kurulmuştu oysa Mağru bir geçmekte orada öylece duruyor yerinden memnun gelip gitmelerinden azlığından şikayetçi yalnız neden biz ev olamadık ay gösterdikçe yavaş yavaş yüzünü küçük karelerde ışıklar yanıyor adam sesleniyor karısına anne çocuğuna, çocuk babasına, eldeyken bilinmezler yittiğinde boy veriyormuş oysa yüreğe kış da geliyor haneler kalaba, herşeyi paylaşmakda mutluluk daha dün ne yakındı hangi taşıta bindi de gitti hızla kızdığım kadehlerde melankolik erimin ellerinde serseri geçmişime uzak yaradılmışlığıma inat sallanıyor gözbebeklerim yeşilinin beşiğinde solgun ve tozlu raflara takılıyor parmağım tadına bakıyorum acılarımın herbirşeyi her seferinde yeniden arıyorum emeğime yaban düşlerim pençelerinde neler gizledim evimin ovaladıkça içim açılıyor geçmişin kiri suyla akıyor yüreğimin esiri ellerim kanatlanıp uçmak istiyor esra boyoğlu-27.10.2012 |
saygılar ile.