2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
753
Okunma
yara izleri kaldı geriye kavgalarımızdan; sadece kendimizle değil
anımsatmak için müptelalığımızı; sevgi ve nefrete dair
acillerde kuyruktaydık hatırlarsan, birbirimizsiz akşamlarda
hep derinden kesiyordu yalnızlık, melankolik şarkılarla
sevdik evet bir zaman için; kendimizden kaçarken özellikle
kimsesiz çocuklar gibi olmaktan korktukça sığındık,
sıkıca saran kollara, öpüşlere, bakışlara,
seviştik korkusuzca,saklayacak bir şey olmadan
benlerimizi, yara izlerimizi keşfettik tenlerimizin mahreminde
yeni bir adayı keşfedermiş gibi gururlandık
sonra...
sonra herkes kendi istediği olsun diye bir tarafa çekti
üsluplar sertleşti, içkiler içildi, kaygılar belirdi
sigara üstüne sigara, başka bir adam/başka bir kadın girecek korkusuyla araya
duygusuzluğa dönüşüm, anlayışsızlığa dönüşüm
kıskançlık...
ihtiras, tutku yavaşça eritti akışı, kimse temize çıkaramazdı kendini artık
oysa çıplakken ne güzel de sokulurduk birbirimize, güvenle
yara izlerimizi öperken, ıslatırdık dudaklarımızla anılarımızı
birbirimizin çocukluğunu dinlerdik, gülerdik haylazlıklarımıza.
halbuki ilk dokunan olamadık acıyan yerlerimize hiçbir zaman
hep hastane çıkışlarında raslamamız da bundandır belki de
acıyı tekbaşına yaşıyordu insan çünkü,
yaralar açıkken tiksindiriyordu.
ses tonları, seçilen kelimeler farklılaşıyordu ayrılılklarla
aslında hep bir yabancıyla birlikteydini ima edermiş gibi
sonra...
sonrası yalnızlığa geri dönüştü, çığlık attıran şarkılara, iç sıkıntısına
bir süre boşlukta vakit geçirilirdi, sıkışan kalplerle oyalanarak
sonra soğururdu yara izleri dokunuşları, öpüşleri
hiç yaşanmamış gibi saklardı aşkları, anılar labirentinde
bu anafor...
ilker demir
05/05/2009
izmir