0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1047
Okunma

ne çok isterdim günlerdir büyüttüğüm dileklerime
hüzün kokmayan satırlar eklemeyi
ben ki
karanlığın beslediği her sokakta buzdan gözyaşıyım
güneşin doğdu yerden bile sırtım dönüktür sıcak şafaklara
her gün biraz daha kangrene dönen yaralarımı unutup
tanımsız bir gaflete sızarak
sadece hayata çürük bir ipin üstünde yürüyerek tutunma telaşıyım
emirerliğe soyunuyor bu gece bir adakla takas ettiğim kelimelerim
avuçlarını sıkarak utangaç yanlarına kar yağan kıpkırmızı bir gecenin
karanlıktan kalan sancılarına
gözlerinden düşen huzur cübbelerini giydiriyorum
bakire şafakların düğümü çözülürken
ardına düşüyor aynı yaşta emekleyen cümlelerim
hırsızlığa soyunup bestelenmemiş bir şarkının
loş ışıklı saatlerinde ‘’mutlu yıllar’’ nakaratı çalıyorum
bildiğim tüm dileklerin kanatlarından öperek
parmak uçlarına uğur böcekleri bırakıyorum
kalbinin huzuruna kurdum masum saatleri
ömrüne mutluluğun tebessümünü düşürecek
mumlarını söndürüyorum
gece doğuracak birazdan ışığını kıskandıran yıldızları
siyahtan firar ederek bir dilek tut saklı maviden
ve silerek içinde rehin kalan sevimsiz akşamları
nabzına dokunup üzerinden teğet geçen sevgilerin
aralayarak gökkuşağına kapat perdelerinde yaşamı
dilerim…hüzünlere açılan yoksul şehirlerin kapılarına
anahtarı olsun deliliğinin gülümseyen harfleri
bilirim.. yedi iklim gökkuşağıdır yüreğinin denizleri
kör yüreklere cesaret ayinlerini giydirecek haritalar çiziyorsun
ve telafuzuna korktuğum imkansız düşlerin seyrinde ince bir yolsun
anladım…yaban gülleri sevmez hiçbir zaman el değmiş bahçeleri
şimdi tarifine zorlasam mavi bir gökyüzünün
rengarenk tenleriyle papatyalara boyanmış çocuklar göstereceksin
koparıp içinden şefkate duran tüm iklimleri
öksüz bakışlarına merhem kokularıyla can vereceksin
meleklerin kanadında yüreğine konacak tüm dualarım
ve özlem içen ‘’son satırlarım’’ mutlu yıllarına adağım olsun
Faik Danışman
5.0
100% (4)