_________________Doğum günüme (2007);

..Ve, düşer sayfalara bir ömür: nâme nâme
Toprağı renklendiren çizerken talihimi.
Tam elliye dört kala kapı çalan hengâme
Günah ve vebâllerle kaydetmiş tarihimi.
Sorma bana geçmişim!: " Neredeyim, nerdeyim " ?
Bugün; ömrün yıllarla yüzleştiği yerdeyim !

Kelebek hayatıyken bize biçilen mühlet
Kalkıp da ömr-ü Nuh’ a her gece rüyalanmış
Fânilik libasını özden sıyıran şöhret
Dünyevî renkler ile süslenip, boyalanmış.
Deme bana ey nefsim!: " şâşaalı perdeyim"
Bugün; dostun düşmanla buluştuğu yerdeyim !

Belâ dedik ezelde, tasdik ettik Kur’ ân’ı
Gönderilen elçiyi Resûl bilip inandık
Sonra bir kelimeye hapsederek imanı
Değişim rüzgârının câzibesine kandık.
Akıl! Sakın bahsetme : " hâlâ aynı serdeyim "
Bugün; âkılla aklın vuruştuğu yerdeyim!

Meşru bilip her yolu; hakir gördük helâli;
Haram lokma zehriyle duyuları körlettik!
" Medeniyet " diyerek öksüz koyup hilâli
Evrensellik uğruna âlemleri kirlettik!
Dünya! Var söyleyedur : " yücelerde, ferdeyim "
Bugün; hiçle gerçeğin danıştığı yerdeyim!

Mecnûn olmak adına düştüğümüz yollarda;
Leylâ pınarlarını teker teker kuruttuk
Utanç kahkahasının raks ettiği kollarda
Aşk yazıp aşk okurken gerçek aşkı unuttuk.
Sevda! Duymam desen de : " pişmanım, kederdeyim "
Bugün; kalbin dile ile dövüştüğü yerdeyim!

Özgürlük ve serbestlik denilen bahaneden
Oyduğumuz putları gönlümüze haç ettik
Anneyi ve babayı ayrı koyup haneden
Rahmeti ziyân edip; melâneti taç ettik.
Gönül! Gel itiraf et : " bir büyük hederdeyim "
Bugün; pişmanlığımın oluştuğu yerdeyim!

Elliye dört var bugün; Ömr-ü bahar aşılmış
Yazılan her sayfayı çevir son sayfa diye!
Gâye ve hedef neymiş, nelerle uğraşılmış?
Gör, oku ve dön artık!: " Pişmanım " diye diye.
Zaman! Vakit var deme, son seyrüseferdeyim;
Bugün; günün geçmişle ayrıştığı yerdeyim!...


İstanbul - 27/10/2007

( Not: Her sitede adımın ve şiirlerimin olmasını istemediğim için; yazılı izin alınmaksızın şiirlerimin tek tek ya da blok olarak kendi kayıt ettiğim sitelerin dışında yayımlanmasına izin vermiyorum.)