53
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
3032
Okunma

Zafer dergisinden Cüneyt Süvai’nin KABUS isimli hikayesinden esinlenerek yazdım.
Aldırmazdım hiçbir kural ikaza
Nereden çıktı bu, görünmez kaza
Bir el ruhu kanlı cesetten aldı
Vücut elbisesi yığıldı kaldı
Görenler soruyor ne o, ne olmuş
Diyorlar kazada birisi ölmüş
Beynime yıldırım düşmüştü felçti
Eyvah! Dedim lakin iş işten geçti
İbadetleri hep ertelemiştim
Yaşlanınca falan filan demiştim
Dünyalık planlar arzular çoktu
Apansız bu ölüm hesapta yoktu
Çırpındım ağladım fakat nafile
Bunca çığlığımı duyan yok bile
Polisi savcısı doktoru derken
Ruh ceset üstünde morga giderken
Morg da üç beş yeni cenaze vardı
Feryatları sanki afakı sardı
Acı haber seven kalpleri yaktı
Bütün sevenlerim yanıma aktı
Çenemi bağladı bir bilen kişi
Ayaklar bağlayıp bitirdi işi
Soydular her şeyim boylu boyunca
Kefen biçti ölçtü başımda hoca
Yıkadılar sonra sabun su ile
Öldü demek bile zor gelir dile
Bir fırsat ver Rabbim,bir fırsat daha
Vallahi bu sefer girmem günaha
GEÇTİ! Diye bir ses yankılanıyor
Her seferde ruhum kalbim yanıyor
Sardılar bembeyaz kefen kaputa
Uzattılar beni tahta tabuta
Caminin önünde varıp konuldu
Namazım kılınıp halim soruldu
Bir fırsat bir fırsat daha Allah’ım
Ne olacak halim, bunca günahım.!
GEÇTİ! Diye bir ses, yine seslendi
İnsanın en büyük düşmanı kendi.
Kabire yolculuk başlar ellerde
Ölümün şokuyla başlar ellerde
Tabutu taşıyan çoğu kimseler
Konuşuyor bono tahvil hisseler
Tabutun içine damlalar sızdı
Dost bildiklerim bu yağmura kızdı
Can dostum bildiğim, hem kelli felli
Dedi rahmetlinin tersliği belli
Son günü de bizi çamura soktu
Sanki ölecek hiç başka gün yoktu
Kahvenin önünden geçerken suskun
Kahkaha sesini duydum çok dostun
Duymamışlar belki diyerek yandım
Vefasız dostluğu esefle andım
Ölenin öldüğü yanında kalır
Kimseler ne ibret ne de ders alır
Kazılmış çukura varıp duruldu
Başı ne tarafta, diye soruldu
Bir ömür boyunca bitmeyen ahım
Bu çukur mu en son evim Allah’ım
Bir fırsat ne olur,fırsat ver bana
Her şeyimle kulluk edeyim sana
Her seferde GEÇTİ!...GEÇTİ! Denildi
Vücudum kazılan yere konuldu
Ruh ceset üstünde mıhlanmış durur
Çukura baktıkça korkar kudurur
Allah’ım ne olur bir fırsat daha
Vallahi zerrecik girmem günaha
Kabrime koydular, kabir çok dardı
Her zerremi korkunç ürperti sardı
Toprak atışları gümbürdüyordu
Karanlıkta sanki gök gürlüyordu
Ruhum çıkmak ister, çukurdan dışa
Lakin mıhlanmışım çırpınış boşa
Yan kabirden çığlık sesleri gelir
Karanlık girdapta insan delirir
Bir an yan duvardan çatırtı geldi
Kabrin bir yanını kocaman deldi
Hiç görmediğim bir korkunç yaratık
Bağırdım her neysen yaklaşma artık!
Sordum titreyerek, korkarak sen kim?
Dedi dünyadaki amellerinim.
Duymuştum işlenen bütün ameller
Kabirde arkadaş olur gelirler
Hiç mi hiç ahiret hesapta yoktu
Her günahım başka bir iğrenç koktu
O korkunç arkadaş dedi hoş geldin
Niye böyle müflis elin boş geldin
Münker Nekir gelir birazdan ancak
Koskoca ömürden hesap soracak
Yalan geçmez burada torpil nafile
Dağ gibi günahlar yüklenmiş bele
Birden bir gürültü yeri deliyor
Dedi Münker Nekir sana geliyor
Açtım ellerimi yüce dergaha
Allah’ım bir fırsat bir fırsat daha
GEÇTİ! Dedi bir ses yine derinden
Kabrim kan terliyor her bir yerinden
Son defa fırladım yerimden kalktım
Başucumda doktor bekliyor baktım
Her yanım yanıyor sanki bir kordu
Doktor ikide bir GEÇTİ! Diyordu
Kabus gördüğümü,anladım lakin
Apaçık gerçeği, seyrettim sakin
Vermeseydin Rabbim bir fırsat daha
Ne olurdu halim,şükür Allah’a
Ömür bir sermaye,her gün bir fırsat
Gel etme bu canı, sahibine sat