9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1458
Okunma
Eylüller şamdan oldu gözümde tüter
Kurbağalar dere kenarında hasretin içer
Ak elleri koynunda genç ü taze gelin
Bir at üstünde bin dilek ister
Gökten sağamazsan maviliği yüreğine
Yüreğim seni andıkça niye titrer
Döndükçe batmıyorsa hasretin kalbime
Ulaşmak için yollar bin bir çile gizler
Hatırıma geldikçe bahçelerde salınışın
Bülbüller bile durur güle niyazın
Gözlemezse dağ eteğinde nehrin akşın
Duman tütmek için yürekte ateş ister
Kanat çırpan kuşların can eviydin
Fikrimden gece gündüz yaş indirdin
Uğruna baş koyacak emir miydin?
Emrine amade olunacak baş ister.
Çöllerde görülen serap pusulamdı
Beni kurtaracak kelime usumdaydı
Felek uzaktan yatmış, pusudaydı.
Pusuyu görecek göz ister.
Hayat kısa bir uykuymuş uyandık
Aşkı bilmeyenlerin elinden usandık
Mecnun gibi Leyla suretine boyandık
Ab-ı hayat sunacak aşk ister.
Ateşin narında bir gömlek giydim
Halvetinden geçtim önünde eğildim
Tespih tanesi kadar seni söylendim.
Gönül, ötede bile yâr ister.
M.S./2009
Kahramanmaraş