5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1052
Okunma
Günahlarımı astığım gecenin karanlığından beri
Yorgun yüzümde dinlenmedi beyaz kanatlı melekler
Hüznü, elemden ayırt etmeyi gönül delice isterken
Yokluğunun sancısına gebe gündüzlerin aydınlığını
Bulutlar bir mermi gibi örttü.
Tutkunun esiri hayatlar bilirdim, köleyken efendi gibi gezen
Oysa her umudun vardı üstüne biçilecek kefen
Gözlerinden düşen kinin makasında kesilirdi yollar
Yorgun argın düşlerin sonbaharında.
Önce sessizce ağlayan gözler bilirdim,
Volkan gibi kanarken yürekleri
Söylenecek o kadar çok şey varken, suskun kalan dudaklar vardı
Dilenmek miydi, sevgiyi bir dilim mutluluk için
Sokak başlarında yaşama tutunmaya çalışan
Yarınsız çocuklar gelirdi kapına
Kapılar her defasında kapanırdı arsızca
Hayat bir kere daha çökerdi omuzlarımda.
Ay yüzlü yüzünün mahsurumu vardı, gülmemek için bana
Falların sözü vardı, bir vakitte olmazsa üç vakte izin veren
Zindan kelimeler vardı sonra cebimde,
Sen kullandığında her defasında atıldığım
Zebanilerin alışkın olduğu bir yalnızlığım vardı
Sevdasız yüreğinden kirpiklerime düşen.
Aşkın onulmaz bir yara olduğunu gördüğüm günden beri
Yaralarımı kendim kanattım geceler boyu
Memleket gibi kokan teninin sıcaklığını
Bir de hasret yüklü trenlerin acı sirenini
Koyduk sevdamın üstüne, bulutlarda dolaşmak niyetiyle
Kanattım, her gece kanayan yüreğimi
Hayallerimi sensiz bırakmaktan korktum bir de
Kanadıkça yaram dudakların sandım, sandım dudakların
Akıp giden zaman gibi durmayacak yaralarım
Bir de öfkem vardı, gökyüzüne sığmayan
Fakat küçücük kalbimin dayanabileceği öfkem.
Memleketim gibi
İnsanım gibi
Yarınlarım gibi
Baharlarım gibi
Ne kadar güzel dilek
Ve temenni taşırsa
Seven bir insanın yüreği
Her defasında
Senin için
İstedim.
M.S./2009
Kahramanmaraş
5.0
100% (1)