Hadiii Uzun sürdü bu oyun -Akşam oldu- Birazdan annen bağırır pencereden ... Çirkin bir büyücü Dokundu zamana Daha bitmeden oyunumuz Sobelendik Savurdu rüzgar Seni bir yana beni bir yana
Adını bile unuttum biliyor musun Ama unutmadım çocukca aşkını Hilesiz Katkısız Hormonsuz Şimdi her şey çirkin duyuyor musun ... Bilyelerim vardı Renklerinde yolculuk yapardık En çok da O mavilisi hani "Deniz gibi" derdin İkimiz de denizi görmemiştik Şimdi denizler çöp yığını Denizler kırmızı artık görüyor musun ... Hadiii Uzun sürdü bu oyun -Akşam- -Annen- -Pencereden-
"Kırarım bacaklarınızııııı"
3 mayıs 2009
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"Boyu devrilesiceler! Kırarım bak bacaklarınızı!" sözlerini çok duyardık eskiden. Tabii ki bu sözleri duymayı yaptığımız çakallıklardan dolayı hakkederdik. Oldu olacak, ben "Çocukluğum" adlı şiirimi paylaşayım sizinle:
" ö.ç.m " den Çocukluğum
İstemiyorum marka ayakkabılar,kameralı cep telefonları Bana lastik ayakkabılarımı getirin.bir de çember Sokaklarda süreyim güle oynaya Şimdi nerede eşeğinin sırtında leblebi,iğde,keçiboynuzu satan ihtiyar Her türlü imkânımız var; ama şükür kalmamış,koskoca dünya insanlara dar Bayramdan bayrama yeni bir çift çorap görürdük Zenginler biftek yerken,biz kemiklerin iliğini sömürdük Elbiselerimiz,çoraplarımız hep yamalıydı Fakat tertemizdi,orjinal Türk malıydı Annelerimiz leğende ova ova yıkarlardı onları Konfeksiyon çıktı,geldi yamaların sonları Hani ’Allı da güllü bu macun! ’ diyen macuncu Ne de meşhurdu Hacı Şakir adlı sabuncu Hazır bez yoktu,toprak koyarlardı bebeklerin altına Zabıtalar çıkardı gecekonducuların bahtına Televizyonsuz,bilgisayarsız günlerimiz ne de güzeldi Teknoloji dediler,bekledik; ne ekonomi ne de insanlık düzeldi Komşuluk,ev sohbetleri vardı,insanlık vardı Açık hava sinemasında Cüneyt Arkın düşmanları kovardı Hani ayda bir mahallede ayı oynatan çingene Babamızın parmakları kulağımızda olurdu bir mengene Gece yarılarına kadar saklanbaç oynardık Milleti rahatsız etmek için tornetlerle kayardık Hani çelik çomak,dalya oynadığımız sokak dostlarımız Şimdi kendimizden daha değerli oldu postlarımız Hani misket arkadaşlarım? Çağırmıyorlar artık beni Hani çamurda çivi oyunu oynadığımız sokaktaşlarım Hani bahçesinden meyvelerini kopardığımız Mithat Amca Kovalamıyor artık bizi rüyalarımda bile Öğretmenler tek ayak üzerinde durma cezası vermiyor Nasıl bir dünya oldu,kimse birbirini sevmiyor Yakılmış anızların arasından topladığımız buğdaylar Ne de lezzetli gelirdi Şimdi o buğday tarlalarının yerinde Koca koca binalar belirdi Oğlum bilgisayarın başından hiç kalkmıyor Spider-Man oyuncaklarından başkasına bakmıyor İtirazım var,çocukluğumu geri istiyorum Soğuktan ayaklarımın morardığı günleri özlüyorum Öğretmenlerimiz bir yandan,babalarımız bir yandan Bizleri ne de güzel döverlerdi Annelerimiz sık sık bize: ’Boyu devrilesiceler’ derlerdi Beni kızdıran komşuların çatılarını taşlamak En büyük hobimdi Canımı sıkan tek şey Delik olan cebimdi.
Bilyelerim vardı Renklerinde yolculuk yapardık En çok da O mavilisi hani "Deniz gibi" derdin İkimiz de denizi görmemiştik Şimdi denizler çöp yığını Denizler kırmızı artık görüyor musun ... Hadiii Uzun sürdü bu oyun -Akşam- -Annen- -Pencereden-
"Kırarım bacaklarınızııııı" ....................... Şiir hoş olmuş Kutlarım efendim
bu türkçe gremer bilgileri bana bremen mızıkacılarını hatırlatır nedense,ikisini de doğru dürüst hatırlamam.cahilliğim yüzüme böyle hoş vurulmamıştı daha önce.teşekkür borç oldu gene...
bu türkçe gremer bilgileri bana bremen mızıkacılarını hatırlatır nedense,ikisini de doğru dürüst hatırlamam.cahilliğim yüzüme böyle hoş vurulmamıştı daha önce.teşekkür borç oldu gene...
İyiliğin kaybettiği nerde görülmüş ,sen safmısın,o sadece bir gölge oyunu,zamana kulak ver izlemeye çalış hayatı,hiç bir çirkinlik üste çıkamaz tabiatta.yemin ederim.bu böyledir.tecrübeyle sabit yani.2x2=4 gibi yeter ki " Kararmasın sol "göğsünün" altında ki cevahir" dediği şairin... Hadi yahu yeme ömrümü bu saatte sen güzel gülebiliyorsan ,bunları zaten biliyorsun.bende saf saf anlatıyorum...
Korkağım. Yoksa beyaz bayrak alırmıydım elime. Neden hep kötüler kazanıyor...Neden hep iyilik saklanmak zorunda kalıyor.Yoksa iyilik aptallıkmı? Neden bu sorulara cewap veremiyorum Bay zeus?
"Keşke"leri at gitsin hayatından,her gün yeni bir başlangıçtır..."malzeme bu, ne yapabilirim" demeli insan ,sonra da o malzemeden şahaserler çıkarmalı.alıcısı olmasada şahaser şahaserdir değil mi...seni korkak bir şair olarak hatırlamak istemem,bana acı en azından...
İyiliğin kaybettiği nerde görülmüş ,sen safmısın,o sadece bir gölge oyunu,zamana kulak ver izlemeye çalış hayatı,hiç bir çirkinlik üste çıkamaz tabiatta.yemin ederim.bu böyledir.tecrübeyle sabit yani.2x2=4 gibi yeter ki " Kararmasın sol "göğsünün" altında ki cevahir" dediği şairin... Hadi yahu yeme ömrümü bu saatte sen güzel gülebiliyorsan ,bunları zaten biliyorsun.bende saf saf anlatıyorum...
Korkağım. Yoksa beyaz bayrak alırmıydım elime. Neden hep kötüler kazanıyor...Neden hep iyilik saklanmak zorunda kalıyor.Yoksa iyilik aptallıkmı? Neden bu sorulara cewap veremiyorum Bay zeus?
"Keşke"leri at gitsin hayatından,her gün yeni bir başlangıçtır..."malzeme bu, ne yapabilirim" demeli insan ,sonra da o malzemeden şahaserler çıkarmalı.alıcısı olmasada şahaser şahaserdir değil mi...seni korkak bir şair olarak hatırlamak istemem,bana acı en azından...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.