Özledim hemşehrim hele bir anlat,
Tepelerden, derelerden ne haber ?
Biraz da meyvadan sebzeden söz et..
Buzluklardan, seralardan ne haber ?

Ayrık otlarını yolabildin mi ?
İlacı, gübreyi bulabildin mi ?
Tohumluk buğdayı alabildin mi ?
Sökülmemiş meralardan ne haber ?

Fidanlık Şefi’ni tanıyor musun?
Kadıoğlu’ndan Çay’a iniyor musun ?
Fidan, fidan diye yanıyor musun ?
Dikilmemiş bahçelerden ne haber ?

İmamla, muhtarla konuştunuz mu ?
Şehrin valisiyle tanıştınız mı ?
Belde başkanına danıştınız mı ?
Dozerlerden, kepçelerden ne haber ?

Sel suları, toprakları sürdü mü ?
Hacıömer’deki oynak durdu mu ?
Köy hizmetleri hizmet verdi mi ?
Duvarlardan, köprülerden ne haber ?

Orman İşletmesi işletiyor mu ?
Ahlatlara armut aşlatıyor mu ?
Ağaçlandırmayı başlatıyor mu ?
Balcana’dan, Yıltarıç’tan ne haber?

Baraj köylüleri sorulmadı mı ?
Boş yerler köylüye verilmedi mi ?
Esnafın yarası sarılmadı mı ?
Alıştan, verişten, işten ne haber ?

Gençlerimin meslek kursu ne oldu ?
Tahsil kredisi bursu ne oldu ?
Makam fiyakası, forsu ne haber ?
Kalelerden, hisarlardan ne haber ?

Yunus gibi dost halinden bilenler,
Destek için hızır gibi gelenler,
Erce meseleye çare bulanlar..
Hizmetlerden, eserlerden ne haber ?

Kültür proğramı hazırlandı mı ?
Meydanlarda meş’aleler yandı mı ?
Pestil, ceviz sofralara indi mi ?
Şenliklerden, şölenlerden ne haber ?

Gönül bahçesinde karargah kurdum,
Dostlar meclisinde selama durdum,
Her hizmeti Allah aşkıyla gördüm..
Kadir kıymet bilenlerden ne haber ?

Hikmet OKUYAR

15 Ocak 1992, İstanbul
[email protected]