1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
984
Okunma
Bu akşam yine çaldı kapımı hüzün,
Mevsim ne olursa olsun hep sonbahar sarısı duvarlar
Ve genzimde kalmış söyleyemediğim yalanlar...
Duvarlarıma resimlerini,
Tavana uykularımı asıyorum her gece / hala
Sürekli mırıldandığım bir şarkı kulaklarımda!
Bu akşam yine doyumsuz bir serseri gibi sevişiyorum hasretinle,
Biliyorum ne kadar ulaşsam da doruklara;
Asla sana yetişemeyeceğim...
Sen bana dalgaları hatırlatırdın,
Kumsallara yalnızlık vurur,
İçimi hep giden gemilerden el sallayan yabancılar gibi yabancı
Ve amansız bir yokluk kaplardı.
Elini koyardın ellerime;
El sallardı mutluluk...
Yatağa yalnız girmekten yorulmuş bir bedenin,
Hangi uykuya hayrı olur,
Hangi rüyada hangi sevgiliye dokunur?
Bu gece yine asalak bir titreme sardı bedenimi,
Radyoda ne çalarsa çalsın doluyor gözlerim!
Camlara yağmur vuruyor;
Sanırsın tokat yiyorum / canım çok acıyor.
Soysuz karamsarlıklar giriyor koltukaltlarıma,
Bir bakıyorsun en dertli şiir benim ki!
Okkalı bir iki küfürden sonra kendime geliyorum ama;
Çoktan dinmiş oluyor yağmur.
Yine sadece gözlerim ıslanıyor...
Günaha gamsız girmekten utanmamış bir yüreğin,
Hangi sevaba hayrı olur,
Hangi mahşer kanına dokunur?
İnanmasan da sana söylemediğim tüm yalanlara,
İnan şiirlerime / sen kokan mısralarıma...