1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1104
Okunma
Karanlığın beyazına kurtların aldandığı gecede
Yıkık sur duvarlarının camlarla süslendiği bu şehirde
Tüm eski pabuçluların boğulduğu bir selde
Ben bir köpek yavrusuna acıdım, aşık oldum.
Bir sokak lambasının altında üşümüş ufacık eller
Çektiği acı pahasına kafasını taşlara vuran denizler
Aldırmaz ve ruhsuz vitrindeki bebekler
Buna Tanrı’nın şahitliğini gören bizler
Yüzüm soğuktan kızarmadı
Taşlar arasından geçen suya direnmedi
Saçlarım rüzgara söylenmedi
Ve o inci tanesi
İnciler ejderhanın ateşiyle çoğaldı
Krallar siyah incileri kirli denizlere attı
Ruhumdaki şeytan insafı tattı
Tut elimden çocuk, gel gidelim