8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1485
Okunma

Ararken,
Buğday başaklarında buldum saçlarını
Dağların rüzgârında okşadım her telini
Uçan kuşların kanatlarında goncaydı gözlerin
Gözlerinde derinliklere daldım
Bıraktım kendimi gözlerindeki derinliklere
Sana öyle ulaştım.
Sığmadı zaman içimdeki hasrete
Tenimde buram buram hüzün kokusu
Yakamozlarda seni seyrettim.
Oynaşırken pırıltılar suyun teninde
Dalgaların bembeyaz köpüğünde duydum
Yüreğinin albenisini diye çağıran sesini
O seste kucak açtım yalnızlığın en kahpesine
Yine yılmadım.
Mehtap rengini gönlümün ışıksız bahçesinden çalarken
Ben senden sadece esintiler çaldım
Işıklar müjdeledi seni bana,
Yüreğine ilmek ilmek gülüşünle uzandım
Olmazlara olur diyerek
Nicesinden düğün yaptı bu gönlüm
Baharı el değmemiş çiçeklerinde duydum gül kokunu
O tazelikte umutlara umut katarak,
Yaşam denen uçurmaları senden yana öyle uçurdum
Ve sonra bir dal gibi büyüdü yeşil yeşil
Karlar ardında,
Beyaz güvercinler barış getirdi,
Senden yana ben ağlarken
Geceler telaşlı, derinliği filizlenirken içimde
Yürürken geceye doğrultusunda
Seherindi saçlarıma değen tan yerinde
Sarar bütün ruhumu içimdeki çocuk öyle uyanır
Öyle doğarım sabahlara güneş yalınlığından utanır
Ararken, beyaz sayfalarda buldum senin özünü
Kelimelere sığdıramadım güzelliğini
Kalemim anlatamadı.
Yağdırdım içimdeki yağmuru, hasretin tarlasına
Sevgimin tohumu gelincik tarlamda al al açarken
O anda duydum uzaklığının acısını
Yıldırımlar düşürdü derin uykularıma
Kitap oldum gecelerce sayfa sayfa yazıldım
Şimdi o sayfalarda hayal dolu hikâyem var...