Gözlerim yağmurluydu hüzenler biriktirmişti kalbim
Çırpınıyordu gönlüm huzura kanat çırpmak için
Kurumuş bir yaprak misali boşlukta
Sıcacık ellerine kavuşmak için

Attım kendimi bir kuş tüyü misali tepeden
Hafif rüzgarda onca yol teptim inceden
Kader senin önüne attı beni
Ağlar çoktan örülmüş derinden

Sihirli bir dokunuştu gözlerindeki
Kurumuş topraktaki suyun izleri
Ot bitmeyen bu çorak iklimi
Cennete çevirdi saçının tek bir teli

Küllenmiş gönül volkanı ateşler saçıyor bu günlerde
Yarin adını sevdayla kazıyor sözlerde
Sevdamın yansıması granit ve mermerlerde
Tek aşkımsın ilelebet kinayeli kız yazıyor lahitlerde

Theseus seni kaçırırdı yaşasaydın Truva’da
Ferhat senin için divane olurdu dağlarda
Bil ki duyarsan divane dolanan gönlündeki kırlarda
Tolgadır bu de ardım sıra yollarda

Tolga der ki genç bir fidanım hayat denen yarışta
Sevgilinin verdiği suyla huzur buldum ilk bakışta
Derinlerde kök saldı filizler ellerini her tutuşta
Yardır açacak sonsuza değin her dalımda, her yaprağımda...