0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1132
Okunma

Sen bir müzik kutusunun kalbimin derinliklerine
Bir merhem gibi geliyor kanayan her yerine
Çalabilmesi için ezginin gökkuşağının ötesine
Değmesi gerek gözlerinin gözlerime...
Kutunun içinde dönüyor bir gelin ve damat
Kırlardaki rüzgarın sesine eşlik ediyor beyazlı bir afat
Sevgime kefil olarak verebilsem kalbimi teminat
Ben hep seni seveceğim döndükçe kainat...
Bu hem kaderdir hem de güzel bir mukadderat
Seni kazanmak için oynanıyor bu tirat
Gönlümü sana veriyorum ister al, ister at
Umrumda değil Cennette çıkacağım sensiz yedi kat
İmkansızlıklar arasında biten bir kardelensin gönlümde
Senin gibi muhteşemine rastlamadım ömrümde
Yıllar sonra durduğumuzda göğün tepesinde
Göreceksin yüzlerce kardelen açmış dağların eteklerinde
Ben sade bir gülüm sen ise yediveren
Yılda yedi kere gönlümü deren
Kalmadı kapısını çalmadığım eren
Zehir bile sunsan sadece sensin çare veren
Ben beyazım sen ise kan kırmızı
İki ayrı renk olsak da sevgimiz tamamlar aşkımızı
Olmaz ise dikenleri tutarken sancısızı
Güller de ayrı kalamaz goncasızı
Her daim dökülmez gözyaşları hüzünden
Mutluluk hiç eksik olmasın o güzel yüzünden
Melekler kıskansın her daim ışığı gözlerinden
Şefkat dökülsün ilelebet dillerinden
Mutluluğun resmini yapan bir ressamsın en derinden
Bülbülün ötüşüyle çocukların gülüşünden
Ama bir de gidersen aniden
Gönlümde eser kalmaz maviyle yeşilden
Tolga der ki hayat bir yolsa bu handa
Ben her zaman hazırım beklemeyi seni bu limanda
Dostumdur benim seni bana getirecek zaman da
Sen buna inansan da inanmasan da...