18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2453
Okunma
kendime kızdığım gecelerden biri bu gece...
gidip de fizana rahat edecek insanları düşündükçe
aynamı kırmak üzere çıktığım yolculuğa
daha bir heves duyar oldum...
zor! kelimesi bir kadında patentli iken zor nedir?
diye sorar iken kendime,
işte cevabımın en paspal şeklinde,
bir de bir şişe şarap içmiş halimde,
klipler döner ve ben kliplerin etrafında
döner iken yörüngemde,
’Belki Birgün özlersin!’ derken Emre Aydın
şu an itibariyle...
evet ’zor’um demek ne de hoş bir kelime...
hadi bakalım sildim gözümün yalnızlıklarını şarkı misali
hopp atladım Bedes çarşısında beyaz ve
çıplak mülket ayakları ile
ıslak ve karanlık toprak üzerinde koşanların yanına...
Bir bilmece gibisin! denilecek kadar karışık isem ben
bir bebek poposu kadar hassas ve incineceksem
ben ne dediğimi bilirken ve Dilek sen ne diyorsun! denecekken
işte zorluk kelimesi buradan yola çıkacakken
çoğul içinde yer almıyorken ve istekli de değilken
yeni bir yaşam destek ünitesinin mecraası neresidir?
der miyim fizanda!
Nereye gidersen git en büyük uzaklık, birbirini anlamayan
ve anlamamakta direnen iki beyin arasındadır aslında!
Hadi bakalım yeni bir günce ile ’Merhaba’ 8 nisan’a:)
8 nisan 1 nisan kadar şanslı mıdır acaba şaka konusunda?