15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1607
Okunma

acıyla sıvazladım zamanın satır aralarını
yakıldı hayat kitabım fosilsiz bir intihar susuşunda
asılırken umutla ömür halatına
elimde kaldı sancılı yarınlar
yaralarını sardım sağır mısraların
hüzünler karşıladı beni yalnızlar durağında
ardım sıra sürüklendi bulutlar
unutulmuş yüzüme asılı kaldı sonbahar
sağanaklar kapladı dört bir yanımı
çıldırdı düşünceler aklımın ıssız katmanlarında
alnımda soğuk rüzgarı ayrılığın
lal sevdanın ardından öylece bakakaldım
bazen hıçkırık oldum bir martı çığlığında
bazen ağlarda çırpınan umutsuz çipuraydım
sandalın sol yanını sıyıran ıslıktım suskun karanlıklarda
mendirek ucu poyrazdım hasretini uzaklara haykıran
ah! kalkıp gelsen yağmura inat
yüzüme değse mavi kanatları martının
karışsan imbata nihavent bir şarkıyla...
şafak sökerken avuçlarında sevdayla
vuslat kapısını çalsan sırılsıklam
susarken yüreğine, gözlerinin fırtınasına tutulsam
soluğunun ayazında sararan pastoral bir şiir olsam!