Gözlerimde yaşım dinmez Dilimde ahım tükenmez Eden bulur onu bilmez Vay haline edenlerin
Sırrım saklı yüreğimde Mezara gider serimle Olsa olsa derdim benle Vay haline dert verenin
Kalır mı ki sandı cana Kâr mı sandı ahı ola Düğün bayram şimdi yapa Vay haline ah alanın
Elbet çeker bir gün o da İlahi divân kurula Gelir elbet o divâna Vay haline gelenlerin
Güler Öz g.öz:)))
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
* * * Sağolunuz İsmail bey, çok teşekkür ederim ne haddime, sırat köprüsü; kıldan ince kılıçten keskinmiş derler, öyle duyduk büyüklerimizden, o adapla büyüdük, işte o kadar ince düşünmemiz gerek, kalp kırmadan, hak yemeden, küfre düşmeden, yani günaha girmeden aciz bir kul olduğumuzu idrak edip şükrederek yaşayabilirsek ne mutlu bize,öyle değil mi arkadaşım selametle,sağlıcakla kaılınız
* * * Sağolunuz İsmail bey, çok teşekkür ederim ne haddime, sırat köprüsü; kıldan ince kılıçten keskinmiş derler, öyle duyduk büyüklerimizden, o adapla büyüdük, işte o kadar ince düşünmemiz gerek, kalp kırmadan, hak yemeden, küfre düşmeden, yani günaha girmeden aciz bir kul olduğumuzu idrak edip şükrederek yaşayabilirsek ne mutlu bize,öyle değil mi arkadaşım selametle,sağlıcakla kaılınız
Yüreğien sağlık kardeşim.Sayfama girerek yorum yama lutfunda bulumuşsunuz.Yorumunuz tarafımdan etkiliyorum olarak değerlendirlimiştir.Sağ olun kardeş.Kazancım sizlergibi iman sahibi şaie ve yazarlarla tanışmak benim içinşeref oldu.27.03.2008 de beyin kanaması geçirmiş bir insanın.Bir ara hayatımın bittiğini düşündüm.Sonra haziran ayında Oturudğum köye intenet geldi ve yeniden sarıldım hayata.Çünküartık yeni yüzlerle tanışıyorum ve bunun inançlı olmakla başarıldığını düşünüyorum.Selam ve sevgilerimle Allaha enmanet olunuz.
* * * Sağolunuz Recep bey, rica ederim, zahmet olur mu hiç, elimizin erdiğince arkadaşlarımızın yazdıklarını okumaya çalışıyoruz, malum başka işlerimizde var, vakit ayırabildikçe siteye girip güzellikleri, gerçekleri şiirlerde buluyoruz, geçmiş olsun yaşama sizi tekrar döndüren Rabbimize şükürler olsun, rızk kesilmeyeince bir vesile yaratır Mevlamız, Allah sağlıklı uzun ömürler versin, sizi sevdiklerinize bağışlasın dilerim, imansız yürekler elbet bir gün gerçeği görür, imana gelir, Allah kimseyi imansız bu dünyadan almasın , imanımız daim olsun inşallah son nefesimize kadar, sağlıcakla ve mutlu kalınız..
* * * Sağolunuz Recep bey, rica ederim, zahmet olur mu hiç, elimizin erdiğince arkadaşlarımızın yazdıklarını okumaya çalışıyoruz, malum başka işlerimizde var, vakit ayırabildikçe siteye girip güzellikleri, gerçekleri şiirlerde buluyoruz, geçmiş olsun yaşama sizi tekrar döndüren Rabbimize şükürler olsun, rızk kesilmeyeince bir vesile yaratır Mevlamız, Allah sağlıklı uzun ömürler versin, sizi sevdiklerinize bağışlasın dilerim, imansız yürekler elbet bir gün gerçeği görür, imana gelir, Allah kimseyi imansız bu dünyadan almasın , imanımız daim olsun inşallah son nefesimize kadar, sağlıcakla ve mutlu kalınız..
Vay haline...Sözden anlamayanın,Vay haline bakıştan anlamayanın,Vay haline sevginin güzelliğini görmeyenin.Vay haline yalancının,vay haline intizar alanın.Bunların hesabı divanda görülür elbet. Çok güzel bir şiir okuttunuz bize...Tebrikler başarılar...
Ne ekersen onu bulursun.İyiliğin de kötülüğün de Karşılığını daha öbür dünyaya gitmeden Allah burada bir kısmını gösteriyor. Şiiriniz ders verici çok güzeldi. Kutlarım.selam sevgiler.
Gülerciğim emeğine o güzel yüreğine sağlık sanki içinde beni buldum.eden bulur gelir değilmi canım arkadaşım divana.kalemim susmasın daim olsun ilham perilerin kaybolmasın.yüreğinden öpüyorum,sayfana güller bırakıyorum.sevgimlesin canım.
* * * Sağolunuz Tülaycığım, teşekkür ederim mutlaka, etme bulma dünyası bu dünya, çok örnekler var bunu kanıtlayan öyle değil mi?, var ol canım hemşerim, sevgilerimiz karşılıklı her zaman:))))
* * * Sağolunuz Tülaycığım, teşekkür ederim mutlaka, etme bulma dünyası bu dünya, çok örnekler var bunu kanıtlayan öyle değil mi?, var ol canım hemşerim, sevgilerimiz karşılıklı her zaman:))))
* * * Sağolunuz Fevzi bey, teşekkür ederim çok anlamlı dörtlükte yazılanlar, yüreğinize sağlık, çok doğru gül dikmeyen diken bulur, her şey güzelliklerlerle güzel olur, kimse kötülük yaparak huzura eremez, mutlaka karşılığını görür, denge böyle kurulmuş Yaradan tarafından, yarattıklarını terbiye eden, düzeni sağlayan Rabbilalemin, alemlerin terbiyecisi yalnız odur, bizler hep gaflete düşer, kendi bindiğimiz dalları keseriz, kendimiz eder kendimiz de buluruz iyi ya da kötü, sağlıcakla kalınız....
* * * Sağolunuz Fevzi bey, teşekkür ederim çok anlamlı dörtlükte yazılanlar, yüreğinize sağlık, çok doğru gül dikmeyen diken bulur, her şey güzelliklerlerle güzel olur, kimse kötülük yaparak huzura eremez, mutlaka karşılığını görür, denge böyle kurulmuş Yaradan tarafından, yarattıklarını terbiye eden, düzeni sağlayan Rabbilalemin, alemlerin terbiyecisi yalnız odur, bizler hep gaflete düşer, kendi bindiğimiz dalları keseriz, kendimiz eder kendimiz de buluruz iyi ya da kötü, sağlıcakla kalınız....
Eski zamanlarda, astığı astık kestiği kestik, karşı tarafın sözünü dinlemeden, araştırmadan karar veren bir hükümdar vardı. Bu hükümdar, bir gün hanımı ile sarayının geniş bahçesinde dolaşıyordu. Sarayın bahçıvanı da, bahçenin bakımını yapıyordu. Bahçıvan, hükümdarın hanımı ile beraber kendi tarafına doğru geldiğini uzaktan görünce, onu hanımının yanında rahatsız etmemek için ortadan kaybolmak, görünmemek istedi. Fakat nereye giderse gitsin, hükümdar kendisini görecekti.
Nasıl ortadan kaybolayım diye düşünürken, altında bulunan ağacın üstüne çıkmak aklına geldi. Hemen bir hamlede ağaca tırmandı. Yapraklarının arasına saklandı. Olacak ya hükümdar da hanımıyla beraber o ağacın altına oturmaz mı? Hükümdarın hanımı ortalıkta kimse olmadığı için kocasıyla rahat konuşuyordu.
Bir ara hanımı istirahat için sırt üstü yere uzandı. Bu esnada, yukarı doğru bakınca yaprakların arasındaki bahçıvanı fark etti. Derhal toparlanıp hiddetle bağırdı: “Seninle baş başa hiç konuşamıyacak mıyım? Adamların hep bizi mi takip edecek? Bu ne haddini bilmezliktir?”
Hükümdar şaşırdı, ne olduğunu anlayamadı: “Sultanım ne oldu? Ne istediğini anlayamadım. Birileri seni rahatsız mı etti?” Eliyle ağacın üstünü gösterip: “Görmüyor musun, adam tepemize çıkmış bizi dinliyor?”
Hükümdar, kafasını kaldırınca bahçıvanı gördü. Sesi çıkabildiği kadar bağırdı: “Bre densiz bu ne cüret, çabuk in aşağı!” Adamın dizlerinin bağı çözüldü. Eli ayağı tutmuyordu korkudan. Dallara tutunarak inecek hâli kalmamıştı. Pat diye aşağıya düştü.
Bu arada hükümdarın sesini işiten adamları da yanına gelmişti. Hükümdar: “Derhal bana celladı çağırın, gelsin!” emrini verdi. Bu arada biraz kendine gelen bahçıvan doğrulup ayağa kalktı. Eteklerine sarılıp özrünü beyan ederek hükümdardan affedilmesini talep etti. Fakat nafile. Hükümdar adamlarına tekrar bağırdı: - Nerede kaldı cellat, gelmedi mi daha, şu adam hâlâ konuşuyor?
Bahçıvan dedi ki: - Hükümdarım, biliyorum ömrümün sonu geldi. Nasıl olsa beni öldürteceksiniz. Ölmeden önce size önemli bir hadiseyi anlatmak istiyorum. Ne olur beni dinleyin. Beni yine öldürtün, fakat dinledikten sonra öldürtün. Nasıl olsa beni dinlemekle bir zararınız olmayacak. Bu hadise benim için önemli olduğu kadar sizin için de önemlidir!.. Hayatınız ile ilgili.
Hükümdar, biraz yumuşamıştı. Bu önemli hadiseyi merak etti. Kendisinin hayatı ile nasıl ilgili olabilirdi. Adamın kaçacak hâli yoktu nasıl olsa. “Anlattıklarını dinleyeyim ondan sonra öldürtürüm, gerçekten de belki benimle ilgisi vardır” diye düşündü. Adama dönüp: - Anlat öyleyse. Fakat beni oyalayıp ölümden kurtulmak istiyorsan yanılıyorsun, boşuna uğraşma! ikazını da yaptı.
Bahçıvan anlatmaya başladı: “Sultanım, benim babam da bir hükümdarın bahçesinde benim gibi bahçıvandı. Çiçeklerin, ağaçların bakımı ile ilgilenirdi. Sarayın bahçesinde değişik türden bir ceviz ağacı vardı. Her nedense bu ağaçta her sene bir tane ceviz yetişirdi. Fakat tam olgunlaşıp koparılacak duruma gelince ceviz kayboluyordu. Hükümdara bu cevizden yemek nasip olmamıştı. Üç sene üst üste böyle devam edince, hükümdarın artık sabrı kalmamış, babamı yanına çağırıp emrini bildirmiş: - Eğer bu sene de cevize sahip olup, olgunlaşınca bana getiremezsen, bilmiş ol ki kellen gidecek. Bunu kesin olarak böyle bil!
Zavallı babam, artık gece gündüz cevizin başında nöbet tutuyor. Ceviz ağacının altında yatıp kalkıyor. Devamlı gözü tek cevizde. Olgunlaşsa da kopararak hükümdara götürsem ve ölüm kalım sıkıntısından kurtulsam diye bekliyor.
Nihayet cevizin toplama zamanı gelir. Babamın artık gözüne uyku girmiyor. Çünkü kafasının gitme tehlikesi var. Bir gün bakıyor ki, artık cevizin tam koparma zamanı gelmiş. Sevinç içinde, tam koparacağı zaman, bir karga gelip cevizi dalından kopardığı gibi uzaklaşır.
Babam arkasından koşar, bağırır çağırır, fakat nafile. Gözü gibi baktığı ceviz gitti. Artık yapabileceği bir şey kalmaz. Arkasından, “Benim sonumun gelmesine sebep oldun. Senin de sonun gelsin. Bu yaptığın yanında kalmasın” diyerek beddua eder.
Bu sıra bir de bakar ki, büyük bir kartal karganın peşine takılmış, pençesini attığı gibi karganın işini bitirir. Babam aşağıdan kartala seslenir: - Ey kartal, kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Senin de sonun yakındır. Sen de girdin sıraya! Derken bir de bakar ki, havada süzülerek uçmakta olan kartala bir avcı nişan almakta. Ve avcı okunu kartala gönderir. Anında ok hedefine varıp kocaman kartalı pat diye yere düşürür. Babam avcıya bağırır: - Sen ne yaptın? Şimdi sen de girdin sıraya!
Avcı, babamın sözünden pek bir şey anlamaz. Babam avcının yanına yaklaşırken ben arkasından ilerliyordum. Babam birden avcıya bağırmaya başladı: - Aman kendine dikkat et! Yılan!..
Fakat daha avcı ne olduğunu anlamaya fırsat kalmadan, büyük bir yılan avcının bacağına dolanıp zehirini avcının bacağına boşalttı. Sonra da kıvrıla kıvrıla uzaklaşmaya başladı. Babam yılanın arkasından bağırıyordu. - Ey yılan sen de girdin sıraya! Senin de sonun yakındır!
Ben olanların pek farkında değildim. Benim yanımdan geçerek uzaklaşmakta olan yılanı görünce, elime geçirdiğim büyük bir sopayı kaptığım gibi yılanın peşine takıldım. Babamın: - Aman oğlum, yapma evladım! demesine aldırmadan, yılanın başına elimdeki sopayı var gücümle vurduğum gibi, yılanı oracıkta öldürdüm.
Bu hali gören babam perişan olmuştu. Üzüntülü bir şekilde yanıma yaklaştı. - Evladım, şimdi sen de sıraya girdin. Niçin beni dinlemedin? diye üzüntüsünü bildirdi. Ama olan olmuştu. Artık yapacak bir şey yoktu! “
* * * * * * Sağolunuz İbrahim bey, teşekkür ederim ne kadar da zahmet etmişsiniz, var olunuz, çok güzel bir hikaye, heyecanla ve merakla okudum, netice de gerçekti, eden bulur, inleyen de ölürmüş, etme kulum çekersin demiş Yaradan, aman Allah korusun bizleri, zulüm etmekten, kalp kırmaktan inşallah, şeytana ve nefsimize uydurmasın dilerim, "deveden büyük filler var" güçse eğer konu, ama yürek ve vicdan olmalı, güç o zaman değerlidir, adildir....sağlıcakla kal,
* * * * * * Sağolunuz İbrahim bey, teşekkür ederim ne kadar da zahmet etmişsiniz, var olunuz, çok güzel bir hikaye, heyecanla ve merakla okudum, netice de gerçekti, eden bulur, inleyen de ölürmüş, etme kulum çekersin demiş Yaradan, aman Allah korusun bizleri, zulüm etmekten, kalp kırmaktan inşallah, şeytana ve nefsimize uydurmasın dilerim, "deveden büyük filler var" güçse eğer konu, ama yürek ve vicdan olmalı, güç o zaman değerlidir, adildir....sağlıcakla kal,
* * * Sağolunuz Zeki bey, teşekkür ederim keşke yazsaydınız, ne demek bozmak, güzellik katardı dizeleriniz,sizin gibi hece ustasından bir kaç dörtlük düşseydi sayfama kötü mü olurdu sizce? bence büyük mutluluk olurdu:))) neyse sağlık olsun bir daha ki sefere lütfen öyle düşünmeyin yazın, güzellik gelsin şiirime, sağlıcakla kalınız
* * * Sağolunuz Zeki bey, teşekkür ederim keşke yazsaydınız, ne demek bozmak, güzellik katardı dizeleriniz,sizin gibi hece ustasından bir kaç dörtlük düşseydi sayfama kötü mü olurdu sizce? bence büyük mutluluk olurdu:))) neyse sağlık olsun bir daha ki sefere lütfen öyle düşünmeyin yazın, güzellik gelsin şiirime, sağlıcakla kalınız
Elbet çeker bir gün o da İlahi divân kurula Gelir elbet o divâna Vay haline gelenlerin
EVET BİR GÜN MİZAN TERAZİSİ KURULDUĞUNDA HER KES YAPTIĞININ KARŞILIĞINI ALACAKTIR..EDEN BULUR MUTLAKA...GÖNÜL DOĞRU SÖYLEMİŞ...YAZAN VE DÜŞÜNEN YÜREK SUSMASIN...RABATLI
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.