8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1194
Okunma
Ne zaman ki
Karlı dağlara baksam
İçimde üşüyen bir çocuk ağlar.
Coşkusunu dindirir ruhumun
Rüzgâr şehrimin sokaklarına dolar.
Toplar peygamber çiçeklerini bir bir
Güller hep akşamüstü solar.
Pencereme konan güvercin kanadında
Gökyüzünün maviliği tutsak
Geri dönülmez yollarda susmuş papatyalar
Güller hep akşamüstü ağlar.
Kar taneleri düşer ellerine, tutmak istercesine
Aralanmış gökyüzünden eğilir de bakar,
Sonsuzluğun kapısı seni dilercesine
Kar taneleri düşer ellerine, “gel” dercesine.
Çağrıldığın yere gidersin, mütebessim yüzünle
Hiç kimse görmedi yüzünde bir bulut
Parkelerin diliyle kaldırımların çilesiyle
Arardın sonsuzluğun bilmecesini içinde.
Ne zaman ki
Karlı dağlara baksam
İçimde üşüyen bir çocuk ağlar.
Coşkusunu dindirir ruhumun
Rüzgâr şehrimin sokaklarına dolar.
Toplar peygamber çiçeklerini bir bir
Güller hep akşamüstü ağlar.
29.03.2009
Kahramanmaraş