39
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3923
Okunma

Karanlıkları yırtıp,aydınlığı veren Rabb’e şükürler olsun…!
KADERE…
Kaç gurbetlik sığardı ki bir ömre ?
Daha kaç hasret birden çekilirdi ?
Ve kaç yürek dayanırdı çilenin böylesine…?
Vatandı, anaydı, babaydı…
Yetmedi;
Dosttu, kardaştı, ataydı…
KENDiME…
Gurbet elde tuttuğum, yegâne kandilimi,
Cılız mum ışığından, mutluluk ateşimi,
Hastane duvarları aldı şimdi yerini…
Işte bir gurbet daha
Haydi doldur çileni..!
HASTANE ODASI
Duvarlardaki haçlar, birken yüze dönüyor,
Binlerce İsa olup, çarmıha geriliyor,
Kanlar içinde her mıh,
Benden medet umuyor,
“Ya çek çıkart, yâhut da,
Kederden boğul“ diyor…
ALLAH’a
Yâ Rab, bu nasıl gece, içimde bu fırtına ?
Kim getirdi beni, uçurumun kenarına ?
Azrail’in nefesi mi ensemde duyduğum ?
Soğuk bakışlarında, sararıp kuruduğum…?
Ya bu kilise, bu çanlar, bu tabut…
Nerdeyim ben, nerede ezan sesim..?
Duy beni Yâ Vedûd..!
AZRÂiL’e
İşte..!
Yaralı bir kuş gibi, bedenim avuçlarında,
Şimdi değil, varayım ne olur toprağıma…
Alma canımı Azrâil,
Alma bu diyarda…
………………..alma bu di…
…………………………..alma bu…
…………………………………..al…
…………………………………….ma…
Setenay..
Hastanede kaldığım günlerde, kısa kısa yazdığım bu siirlerin, bir aradayken daha anlamlı olacağını düşündüm…Saygı ve sevgilerimle…