27
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1340
Okunma
Bir ezan vakti uyanıp tefekkür içinde
Gözlerinizin izinden sonsuzluğa yürümek
Neylersin ki; bütün kainat hır-gür içinde
Derinliğinden yüreğimin ebedi yolculuğa yürümek
Yağmurlarla yağdım, bulutlarla dolaştım
Kuşlarla şiir okudum, bülbüllerle türkü
Alın yaralı yüreğimi
Yüreğinizde avutun
Şu yanan dudaklarımı
Yanaklarınızda soğutun
Saatler, zehir zemberek
Saatler takılmış bir yerlerde
Yalın ayak, salya sümük bir çocuk
Çocukça oyunlar oynamakta
Ufacık avuçlarında bir dünya cenneti
Ve ellerini sevgiye açmakta
Ey güzel çocuk; Ninniler söyle
Bırakma, bıkma, uyanmasınlar sakın
Ey güzel çocuk; Umutlarınla düş yarına
Hani derler ya; ”yarın, yarından da yakın”
Gözlerim ufkuna takılmış sevdanızın
Akşamlarca yollarınıza bakıyorum
Ve hasret yüklü karanlığın ardından
Çıkıp geleceksiniz bir gün biliyorum
Bilmem kaçında saatin
Takılıp kalmış bir yerlerde zaman
Yarasa kanatlarını açmış karanlıklar
Varla yok arası gün görmüşlüğümüze
Bir el uzansa umutla
Tutsa ellerimizden
Ey güzel çocuk; yarını unutma
Gülümse göz bebeklerimizden.
Baharla yollasalar gönlümüze, gönlümüzce
Bu sonbaharında ömrümüzün
Yeşil-mavi rüyaların kara basanıyla terlesek
Uyanışı olsa yeni günümüzün
Hasretinize yanık türküler derleyip
Islak dudaklarımda çağırsam sizleri
Yıllarca bekledim daha yıllarca bekleyip
Hatırımda, hatıralarımla sarsam sizleri
Benim şairim; ZÜBEYDE TOPRAK